English
AIDS CARRIER : English Turkish
AIDS taşıyıcısı, ölümcül HIV virüsü taşıyan kimse
AIDS VIRUS : English Turkish
"acquired immune deficiency syndrome (edinsel bağışıklık yetmezliği sendromu)" virüsü; AIDS virüsü, sperm ve kan dolaşımı yoluyla bulaşan ve tedavi edilemeyen bağışıklık yetmezliği hastalığı
AIDSLINE : English Turkish
n. AIDS’le ilgili çevrimiçi veritabanı servisi
AIESEC : English Turkish
"Association Internationale des Etudiants en Sciences Economiques et Commerciales"; gençlerin topluma olumlu etki etmek amacıyla potansiyellerini keşfedip geliştireceği, dünya çapında 100’den fazla ülkeye yayılmış ve öğrenciler tarafından yönetilen Hollanda Rotterdam’da uluslararası bir ofisi bulunan kâr amacı gütmeyen bir örgüt
AIFF : English Turkish
"Audio Interchange File Format (Ses Değiştirme Dosya Formatı)"; 8 bitlik tek ses formatı kullanılarak yüksek kalitede müzik ve ses örnekleri depolama formatı (Apple Computer ürünü, standard format Macintosh ve Silicon Graphics sistemleri için)
AIFF EXTENSION : English Turkish
AIFF uzantı, belli bir ses dosyasını belirtmek için kullanılan uzantı
AIFF FORMAT : English Turkish
AIFF format, genellikle Macintosh bilgisayarlar tarafından kullanılan 8 bitlik monofonik ses dosyası formatı
AIG : English Turkish
"American International Group (Amerikan Uluslararası Grubu)"; genel merkezi New York City’de bulunan ve Birleşik Devletler ve dünya çapında sigorta ve mali hizmet sağlayan Amerikan ortaklığı
AIGLET : English Turkish
n. bağcık ucu, bağcığı geçirmek için yardımcı olan ayakkabı bağcığı veya şeridin sonunda bulunan küçük plastik veya metal uç (ayrıca aglet)
AIGRETTE : English Turkish
n. akbalıkçıl, sorguç
AIGUILLE : English Turkish
n. kesin kayalık zirvesi, (Fransızca: iğne anlamına gelir) keskin dağ zirvesi; duvarcılıkta kullanılan iğne şekilli matkap
AIGUILLETTE : English Turkish
n. kordon, askeri üniforma omzuna takılan süsleyici etiketler, şeritler veya kordonlar
AIKIDO : English Turkish
n. japon güreşi
AIL : English Turkish
v. rahatsız etmek, sıkmak; hasta olmak, hastalanmak, rahatsız olmak
AILANTHUS : English Turkish
n. aylandız ağcı, bir tür ağaç
AILERON : English Turkish
n. kanatçık (uçak), eleron
AILEY : English Turkish
n. bir soyadı; Alvin Ailey (
1989), Afro-Amerikalı dansçı, Alvin Ailey American Dance Theater’ın (Alvin Ailey Amerikan Dans Tiyatrosu) kurucusu; can dancer, founder of the Alvin Ailey American Dance Theater; Georgia (ABD) eyaletinde bir şehir
AILING : English Turkish
adj. hasta, rahatsız, keyifsiz
AILMENT : English Turkish
n. hastalık, rahatsızlık, keyifsizlik
AILS : English Turkish
n. keyifsizlik, rahatsızlıklar; hastalık
AILUROPHILE : English Turkish
n. kedi düşkünü, kedileri beğenen kimse, kedileri seven kimse
AILUROPHOBE : English Turkish
n. kedi düşmanı, normal dışı kedi korkusu olan kimse; kedilerden nefret eden kimse
AILUROPHOBIA : English Turkish
n. kedi fobisi, normal dışı kedi korkusu
AIM : English Turkish
"Air Intercept Missile (Havada Durdurma Füzesi)"; gelen düşman hava aracını durdurmak için kullanılan füze
AIM : English Turkish
"American Indian Movement (Amerikan Yerli Hareketi)"; ABD’deki Amerikan Yerlileri’nin haklarını ve menfaatlerini korumak için tesis edilmiş kuruluş
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani