Multilingual Turkish Dictionary

English

English
COMPLICATION : English Turkish Medicals

Bir hastalığın seyri esnasında oluşan ikinci bir hastalık, mevcut hastalığa eklenen diğer bir hastalık veya bozukluk, ihtilat, komplikasyon

COMPONENT : English Turkish Medicals

Bir bileşiği veya karışım oluşturan unsurlardan her biri, unsur, eleman

COMPOSITION : English Turkish Medicals

Bir maddenin yapı ve bileşimi, özellikle molekülü oluşturan atomların sayı ve diziliş şekli

COMPOUND : English Turkish Medicals

Bileşim, terkip

COMPREHENSION : English Turkish Medicals

Anlama yeteneği, idrak anlamları ve ilişkileri kavrayabilme

COMPRESS : English Turkish Medicals

Kompres, yara veya şiş ve iltihapların tedavisinde kullanılan yumuşak ve ekseriyetle ıslak bez

COMPRESSION : English Turkish Medicals

Kompresiyon, alveol ve diş kavislerinin darlaşmış olması ile vasıflı olup:
Solunum yolları tıkanıklığı dolayısıyle ağız içinde menfi dıştan normal atmosfer tazyiki;
Ağızla solunum dolayısıyle yüz kaslarının kasılması ve sonucu alveol ve diş kavislerine tazyik yapması

COMPRESSOR : English Turkish Medicals

Baskı yapıcı, sıkıştırıcı;
kan kaybını önlemek için damar üzerine baskı yapıcı alet

COMPROMISE : English Turkish Medicals

askı altında tutulan arzuları gizlemek suretiyle şuur tarafından kabul edileibilecek hale getirilmelerini sağlayan mental bir mekanizma, uyuşma, anlaşma

COMPULSION : English Turkish Medicals

Belli bir şeyi yapmaya sevk eden itici kuvvet ,içten gelen zorlama, içten gelen itici his

COMPUSLIVE : English Turkish Medicals

zorlayıcı, itici, baskı yapıcı, özellikle kişiyi belli bir işi yapmaya veya düşünmeye zorlayıcı (fikir, his veya faaliyet hakkında)

CONARIUM : English Turkish Medicals

Epizif bezi

CONATION : English Turkish Medicals

Arzu etmek, dilemek

CONATIVE : English Turkish Medicals

Kişideki iş yapma isteği ile ilgili, iş yapma eğilimi ile ilgili

CONCAVE : English Turkish Medicals

Konkav, içbükey, concavus

CONCAVITY : English Turkish Medicals

İçeriye doğru yarım küre şeklinde çöküklük gösterme hali ve derecesi, konkavlık

CONCAVOCONCAVE : English Turkish Medicals

Her iki tarafı iç bükey

CONCAVOCONVEX : English Turkish Medicals

Bir tarafı içbükey diğer tarafı dışbükey

CONCENTRATE : English Turkish Medicals

Teksif etmek, koyulaştırmak

CONCENTRATION : English Turkish Medicals

Sıvının buharlaşarak yoğun hal gelişi, yoğunlaşma, koyulaşma;
Zihnin belli bir konu üzerinde toplanması, dikkatin belli bir noktaya yönelmesi;
Eriyen madde ile eritici madde miktarı arasındaki oran, eriyik içindeki eriyen madde miktarı

CONCEPT : English Turkish Medicals

kavram, fikir,g örüş, telakki

CONCEPTION : English Turkish Medicals

Gebe kalma, ana rahmine düşme, döllenme

CONCEPTIVE : English Turkish Medicals

Döllenmeye ait

CONCEPTUAL : English Turkish Medicals

Zihinde beliren fikir ve düşüncelerle ilgili

CONCEPTUS : English Turkish Medicals

Gebelik mahsülü, döllenmeyi takiben uterus içinde gelişen embriyo ve fetüs