Multilingual Turkish Dictionary English

INSECT : English Turkish Medicals

Böcek, haşere

INSECTICIDE : English Turkish Medicals

Haşaratı öldürmek için kullanılan ilaç, haşarat öldürücü faktör, insektisid

INSECURITY : English Turkish Medicals

Emniyetsizlik

INSEMINATION : English Turkish Medicals

Tohumlama, tohum ekme;
Dölleme, gebe etme, ilkah

INSENSIBILITY : English Turkish Medicals

Tutunma yeri (kasların kemiklere tutunma yeri gibi), insersiyo

INSENSIBLE : English Turkish Medicals

Hissetmez;
Hissiz, duygusuz;
Cansız, baygın

INSENSITIVE : English Turkish Medicals

Hissiz, duygusuz

INSERTION : English Turkish Medicals

Sokma, içine koyma, içine yerleştirme (herhangi bir yere iğne sokma veya rahime gebeliği önleyici araç yerleştirme gibi);
Kasın hareket ettireceği kemiğe tutunması, kasın, kemik üzerinde tutunma gösterdiği yer

INSIDIOUS : English Turkish Medicals

a.Başlangıcı farkedilemeyen, sinsi (hastalık hk.)

INSIGHT : English Turkish Medicals

Nüfuzunazar, sezgi

INSOLATION : English Turkish Medicals

Güneş çarpması;
Hastaya güneş banyosu yaptıma

INSOLUBLE : English Turkish Medicals

Erimez

INSOMNIA : English Turkish Medicals

Uykusuzluk

INSOMNIAC : English Turkish Medicals

Uykusuzluk çeken kimse

INSPECTION : English Turkish Medicals

Çıplak gözle yapılan muayene, teftiş

INSPERSION : English Turkish Medicals

Toz veya sıvı serpme, üzerine toz veya sıvı püskürtme

INSPIRATION : English Turkish Medicals

Nefes alma, enspirasyon

INSPIRATOR : English Turkish Medicals

İlaç buharlarının soluk alışla akciğerlere geçişini temin eden araç;
Sun'i solunum yaptırmağa mahsus araç, respiratör

INSPIRATOY : English Turkish Medicals

Havanın akciğerlere çekilmesiyle ilgili, soluk alışla ilgili;
Soluk almaya aracılık eden, soluk almaya yarayan

INSPIRE : English Turkish Medicals

Havayı akciğerlere çekmek,soluk almak

INSPISSATED : English Turkish Medicals

Daha yoğunbir hale koyulmuş, koyultulmuş, katılaştırılmış

INSPISSATION : English Turkish Medicals

Bir sıvınınbuharlaşma sonucu koyu kıvam kazanması, yoğun hale gelme, koyulaşma

INSTABILITY : English Turkish Medicals

Dayanıksızlık, kararsızlık, değişme

INSTEP : English Turkish Medicals

Ayağın üst kısmı, tabanın oyuk tarafının üstündeki kısım

INSTILLATION : English Turkish Medicals

Damla damla akıtma;
Bir boşluğa sıvı damlama