Multilingual Turkish Dictionary

English

English
SIDE : English Turkish Medicals

Taraf, yüz, kenar;
Yan taraf, vücudun sağ ve sol yanı

SIDE EFFECT : English Turkish Medicals

yan etki ilaçların uygulanması sırasında elde edilmesi istenilen sonuçlar dışında meydana gelen fizyolojik değişiklik

SIDEBONE : English Turkish Medicals

Atlarda topukların üzerindeki yan kıkırdakların sertliği

SIDERANT : English Turkish Medicals

Aniden oluşan, aniden gelişen, birden gelişen

SIDERATION : English Turkish Medicals

Sideran:
Yıldırım gibi ilerleyen;
Hayati kurdetlerin çok çabuk kaybolması

SIDERISM : English Turkish Medicals

Bazı sinirsel hastalıklarda deri üzerinden madeni levya uygulanması esasına dayanan tedavi metodu, metal tedavisi

SIDERO : English Turkish Medicals

Demir anlamına önek

SIDEROCYTE : English Turkish Medicals

İçinde hemoglobin yapısına girmemiş demir bulunan kırmızı seri hücresi

SIDERODERMA : English Turkish Medicals

Demir metabolizması bozukluğu sonucunda cildin bronz rengi alması

SIDERODROMOPHOBIA : English Turkish Medicals

Marazi tren yolculuğu korkusu

SIDEROFIBROSIS : English Turkish Medicals

Demir çökmesi ile müterafık fibroz

SIDEROGENOUS : English Turkish Medicals

Demir yapıcı, siderojen

SIDEROPENIA : English Turkish Medicals

Vücdun ve kanın demirsiz kalması, vücut veya kanda demir azalması, sideropeni

SIDEROPENIC : English Turkish Medicals

Demir eksikliği ile ilgili;
Demir eksikliği gösteren, demir eksikliği ile belirgin

SIDEROPHILOUS : English Turkish Medicals

Demiri absorbe eden

SIDEROPHORE : English Turkish Medicals

Hemosiderin ihtiva eden makrofaj

SIDEROSILICOSIS : English Turkish Medicals

Demir ve silis zerreciklerinin devamlı solunum sonucu akciğerlerde toplanmaları ile belirgin patolojik durum, siderosilikoz

SIDEROSIS : English Turkish Medicals

Siderozis;
Kanda demirin artması;
Dokularda demir birikmeis

SIDEROTIC : English Turkish Medicals

a.
Sideroz'lailgili, sideroz'a bağlı;
Sideroz gösteren, siderozla belirgin

SIDEROUS : English Turkish Medicals

Yapısında demir bulunan, demirli

SIGHT : English Turkish Medicals

Görme;
Görüş kuvveti, görme yeteneği;
Gözün görebildiği mesafe, görme alanı

SIGMATISM : English Turkish Medicals

"S" harfini yanlış telaffuz etme, "s" harfini söyleyememe

SIGMOID : English Turkish Medicals

"C" veya "S" harfi (sigma) şeklinde, sigmamsı, sigmoides;
Kalın barsağın merkez parçası, sigmoid

SIGMOIDECTOMY : English Turkish Medicals

Sigmoidi kısmen çıkarma ameliyatı, sigmoidektomi

SIGMOIDITIS : English Turkish Medicals

Sigomid iltihabı, sigmoidit