English
GASP : English Turkish Redhouse
gaspgäsp fiil
soluk soluğa kalmak, nefesi daralmak, nefesi kesilmek.
solumak.
soluk soluğa söylemek. isim soluma, nefes
GASTRIC : English Turkish Redhouse
gas.tricgäs'trîk sıfat, tıbbi mideye ait, midevi
GASTRITIS : English Turkish Redhouse
gas.tri.tisgästray'tîs isim, tıbbi gastrit
GASTRONOME : English Turkish Redhouse
gas.tro.nomegäs'trınom isim gastronom
GASTRONOMIC : English Turkish Redhouse
gas.tro.nom.icgästrınam'îk sıfat gastronomik
GASTRONOMY : English Turkish Redhouse
gas.tron.o.mygästranımi' isim gastronomi, iyi yemek yeme ve yemekten anlama sanatı
GASWORKS : English Turkish Redhouse
gas.worksgäs'wırks isim gazhane
GATE : English Turkish Redhouse
gategeyt isim
kapı (kapı aralığını kapayan kanat).
kanal kapağı.
(maç, konser, sirk v.b.'nde bilet satışından sağlanan) hâsılat; gişe hâsılatı
GATECRASHER : English Turkish Redhouse
gate.crash.erisim, konuşma dili parasız veya davetiyesiz giren kimse
GATEWAY : English Turkish Redhouse
gate.wayisim
kapı aralığı, kapı.
giriş
GATHER : English Turkish Redhouse
gath.ergädh'ır fiil
toplamak, bir araya getirmek; toplanmak, bir araya gelmek.
devşirmek, toplamak.
anlamak, sonuç çıkarmak.
büzmek.
(irin) toplanmak. isim büzgü
GATHER SPEED : English Turkish Redhouse
hız kazanmak
GATHERING : English Turkish Redhouse
gath.er.inggädh'ırîng isim toplantı
GATT : English Turkish Redhouse
GATTgät kısaltma General Agreement on Tariffs and Trade
GAUCHE : English Turkish Redhouse
gauchegoş sıfat
pot kıran, gaf yapan.
uygunsuz, münasebetsiz
GAUDY : English Turkish Redhouse
gaud.ygô'di sıfat
çiğ (renk); çiğ renkli.
aşırı ve zevksiz bir şekilde süslü
GAUGE : English Turkish Redhouse
gaugegeyc isim
çap; ölçü; kalınlık.
demiryolu ray açıklığı.
ölçme aleti. fiil
ölçmek.
ölçümlemek
GAUNT : English Turkish Redhouse
gauntgônt sıfat sıska, çok zayıf ve kuru
GAUNTLET : English Turkish Redhouse
gaunt.letgônt'lît isim bakınız run the gauntlet
GAUZE : English Turkish Redhouse
gauzegôz isim gaz bezi, gazlı bez
GAVE : English Turkish Redhouse
gavegeyv fiil bakınız give
GAVEL : English Turkish Redhouse
gav.elgäv'ıl isim (toplantıda oturumun açıldığını ilan etmek için başkanın masaya vurduğu) tokmak
GAWK : English Turkish Redhouse
gawkgôk fiil aval aval bakmak, bön bön bakmak
GAWKY : English Turkish Redhouse
gawkysıfat kolları, bacakları uzun, biçimsiz ve hantal
GAWP : English Turkish Redhouse
gawpgôp fiil at ağzı açık bir şekilde seyretmek; aval aval bakmak, bön bön bakmak
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani