Multilingual Turkish Dictionary English

GUISE : English Turkish Redhouse

guisegayz isim
kılık.
dış görünüş

GUITAR : English Turkish Redhouse

gui.targîtar' isim gitar

GUITARIST : English Turkish Redhouse

gui.tar.istisim gitarist

GULCH : English Turkish Redhouse

gulchg^lç isim küçük kanyon

GULF : English Turkish Redhouse

gulfg^lf isim
körfez.
çok derin kanyon

GULF STREAM : English Turkish Redhouse

golfstrim

GULL : English Turkish Redhouse

gullg^l isim martı

GULLET : English Turkish Redhouse

gul.letg^l'ît isim boğaz, gırtlak

GULLIBILITY : English Turkish Redhouse

gull.ibil.i.tyisim kolay aldatılma, saflık

GULLIBLE : English Turkish Redhouse

gul.li.bleg^l'ıbıl sıfat kolay aldatılabilir

GULLY : English Turkish Redhouse

gul.lyg^l'i isim sel yatağı

GULP : English Turkish Redhouse

gulpg^lp fiil yutuvermek. isim yutuverme

GULP SOMETHING DOWN : English Turkish Redhouse

ir şeyi yutuvermek

GUM : English Turkish Redhouse

gumg^m isim genellikle çoğul dişeti

GUM BOOT : English Turkish Redhouse

lastik çizme

GUM MASTIC : English Turkish Redhouse

sakız

GUM TREE : English Turkish Redhouse

okaliptüs, sıtmaağacı.
(çamdan başka herhangi bir) reçineli ağaç

GUMBO : English Turkish Redhouse

gum.bog^m'bo isim bamyalı yahni

GUMDROP : English Turkish Redhouse

gum.dropg^m'drap isim qelatinli şekerleme

GUMMED : English Turkish Redhouse

gum.medsıfat zamklı

GUMPTION : English Turkish Redhouse

gump.tiong^mp'şın isim, konuşma dili inisiyatif ve cesaret

GUN : English Turkish Redhouse

gung^n isim ateşli silah; top; tüfek; tabanca. fiil (motoru) birdenbire tam gazla çalıştırmak; (arabayı) birdenbire tam gaz sürmek

GUN FOR : English Turkish Redhouse

(birinin) çanına ot tıkamak için fırsat kollamak.
(belirli bir yeri) elde etmek için bütün gayretiyle çalışmak

GUN RACK : English Turkish Redhouse

tüfeklik

GUN SOMEONE DOWN : English Turkish Redhouse

irini (ateşli silahla) vurmak