English
ITCHY : English Turkish Redhouse
itchysıfat
kaşıntılı.
kaşıntı yapan
ITEM : English Turkish Redhouse
i.temay'tım isim
parça, kalem, adet.
madde, fıkra.
gazetecilik haber.
hesapta tek rakam
ITEMISE : English Turkish Redhouse
i.tem.iseay'tımayz fiil, İngiliz İngilizcesi bakınız itemize
ITEMIZE : English Turkish Redhouse
i.tem.izeay'tımayz fiil ayrıntılarıyla yazmak
ITINERANT : English Turkish Redhouse
i.tin.er.antaytîn'ırınt sıfat dolaşan, gezgin, seyyar. isim gezginci, seyyar kimse
ITINERARY : English Turkish Redhouse
i.tin.er.ar.yaytîn'ıreri isim
yol.
seyahat programı.
yolcu rehberi. sıfat
yola ait.
yolculukla ilgili
ITS : English Turkish Redhouse
itsîts zamir onun (it'in iyelik hali)
ITSELF : English Turkish Redhouse
it.selfîtself' zamir kendi, kendisi
IUD : English Turkish Redhouse
IUDay'yu'di' kısaltma intrauterine device
IVORIAN : English Turkish Redhouse
I.vo.ri.anayvo'riyın isim Fildişi Kıyılı. sıfat
Fildişi Kıyısı, Fildişi Kıyısı'na özgü.
Fildişi Kıyılı
IVORY : English Turkish Redhouse
i.vo.ryay'vıri isim
fildişi.
fildişi rengi
IVORY TOWER : English Turkish Redhouse
fildişi kule
IVY : English Turkish Redhouse
i.vyay'vi isim duvarsarmaşığı, ağaçsarmaşığı, sarmaşık, hedera
J : English Turkish Redhouse
J, jcey isim J, İngiliz alfabesinin onuncu harfi
J.P. : English Turkish Redhouse
J.P.cey'pi' kısaltma Justice of the Peace
JAB : English Turkish Redhouse
jabcäb fiil (qabbed, qabbing)
dürtmek, itmek.
saplamak. isim
dürtme.
saplama
JABBER : English Turkish Redhouse
jab.bercäb'ır fiil
çabuk çabuk konuşmak.
anlaşılmayacak şekilde konuşmak
JACK : English Turkish Redhouse
jackcäk isim
otomotiv kriko, kaldırıcı.
adam; köylü.
gemici.
bocurgat.
iskambil oyunları oğlan, bacak, vale.
(bazı oyunlarda) top.
argo para.
elektrik priz.
denizcilikle ilgili cıvadra sancağı.
erkek eşek.
erkek tavşan.
çoğul beş taş oyunu. fiil
up kriko ile kaldırmak.
up bocurgatla kaldırmak.
up bir kimseye görevini hatırlatmak
JACK-OF-ALL-TRADES : English Turkish Redhouse
jack-of-all-tradescäk'ıvôl'treydz isim elinden her iş gelen kimse, on parmağında on marifet olan kimse
JACKAL : English Turkish Redhouse
jack.alcäk'ıl isim çakal
JACKASS : English Turkish Redhouse
jack.asscäk'äs isim
erkek eşek.
ahmak adam, eşek herif, marsıvan eşeği
JACKBOOT : English Turkish Redhouse
jack.bootcäk'but isim
kaba kuvvet.
kaba kuvvet kullanan kimse, zorba. fiil kaba kuvvetle başkasını boyun eğmeye zorlamak. sıfat kaba kuvvete dayanan
JACKDAW : English Turkish Redhouse
jack.dawcäk'dô isim bir tür küçük karga
JACKET : English Turkish Redhouse
jack.etcäk'ît isim
ceket.
şömiz.
makine silindir ceketi
JACKKNIFE : English Turkish Redhouse
jack.knifecäk'nayf isim (qackknives) büyük çakı
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani