Multilingual Turkish Dictionary

English

English
SETTLE A SCORE WITH SOMEONE : English Turkish Redhouse

iriyle kozunu paylaşmak, biriyle hesaplaşmak; birinden (bir şeyin) acısını çıkarmak

SETTLE ACCOUNTS : English Turkish Redhouse

hesaplaşmak

SETTLE AN ACCOUNT : English Turkish Redhouse

hesabı ödemek.
hesabını görmek

SETTLE DOWN : English Turkish Redhouse

uslanmak, yola gelmek.
sakin olmak.
rahat bir şekilde oturmak.
to kendini (bir işe) vermek, (bir işi) cidden yapmaya başlamak.
in (bir işe) alışmak

SETTLE FOR : English Turkish Redhouse

-e razı olmak,
i kabul etmek

SETTLE ON : English Turkish Redhouse

-e karar vermek

SETTLE ONE'S AFFAIRS : English Turkish Redhouse

ütün işlerini halletmek

SETTLE OUT OF COURT : English Turkish Redhouse

mahkemeye başvurmadan uzlaşmak

SETTLE SOMEONE DOWN : English Turkish Redhouse

birini uslandırmak, birini yola getirmek.
birini sakinleştirmek.
in birini (rahat bir yere) oturtmak

SETTLE SOMEONE IN A PLACE : English Turkish Redhouse

irini bir yere yerleştirmek/iskân etmek

SETTLE SOMEONE'S HASH : English Turkish Redhouse

irinin hakkından gelmek

SETTLE UP WITH SOMEONE : English Turkish Redhouse

irine karşı olan borcu ödemek

SETTLE UPON : English Turkish Redhouse

-e karar vermek

SETTLEMENT : English Turkish Redhouse

set.tle.mentset'ılmınt isim
yerleştirme; iskân; yerleşme.
köy.
çökelme.
(binada oluşan) tasman, oturma.
(anlaşmazlığı, davayı) halletme.
hesabı kapatma; hesabı kapatmak için ödenen para.
(birine) (bir şeyi) bırakma/bağışlama; (birine) (bir şeyi) bırakma/bağışlama belgesi; bırakılan/bağışlanan şey/şeyler

SETTLER : English Turkish Redhouse

set.tlerset'lır isim bir yere yerleşen veya yerleştirilen kimse

SETUP : English Turkish Redhouse

set.upset'^p isim, konuşma dili
düzen, sistem: What's the setup like there? Oradaki düzen nasıl?
tuzak: It's a setup by the police. Polisin kurduğu bir tuzak o

SEVEN : English Turkish Redhouse

sev.ensev'ın sıfat yedi. isim
yedi, yedi rakamı (1, VII).
iskambil oyunları yedili

SEVENFOLD : English Turkish Redhouse

sev.en.foldsıfat, zarf yedi kat, yedi misli

SEVENTEEN : English Turkish Redhouse

sev.en.teensev'ıntin' sıfat on yedi. isim on yedi, on yedi rakamı (31, XVII)

SEVENTEENTH : English Turkish Redhouse

sev.en.teenthsıfat, isim
on yedinci.
on yedide bir

SEVENTH : English Turkish Redhouse

sev.enthsev'ınth sıfat, isim
yedinci.
yedide bir

SEVENTIETH : English Turkish Redhouse

sev.en.tiethsıfat, isim
yetmişinci.
yetmişte bir

SEVENTY : English Turkish Redhouse

sev.en.tysev'ınti sıfat yetmiş. isim yetmiş, yetmiş rakamı (18, LXX)

SEVER : English Turkish Redhouse

sev.ersev'ır fiil
kesmek.
ayırmak.
kopmak, ikiye ayrılmak

SEVERAL : English Turkish Redhouse

sev.er.alsev'ırıl sıfat
birkaç.
ayrı, tek