Multilingual Turkish Dictionary

English

English
AYUNTAMIENTO : English Turkish

n. ilçe yönetimi; belediye (İspanyolca)

AYURVEDA : English Turkish

n. antik Hindu hekimlik ve uzun yaşam sanatı

AYURVEDIC : English Turkish

adj. Ayurveda’nın (antik Hindu hekimlik ve uzun yaşam sanatı) veya onunla ilgili; Ayurveda’ya dair

AYURVEDIC MEDICINE : English Turkish

n. Ayurveda hekimlik, antik Hindu hekimlik ve uzun yaşam sanatı, antik Hindu iyileştirme metodu

AZ : English Turkish

"Arizona (Arizona)"; güneybatı Birleşik Devletler’de bir eyalet

AZ : English Turkish

pref. azot veya azot grubu kimyasal bileşenleri adlarını oluşturmak için kullanılan önek (azo- çeşidi)

AZALEA : English Turkish

n. açelya

AZAN : English Turkish

n. ezan, (İslam) müezzin tarafından cami minaresinden günde beş defa yapılan namaz çağrısı

AZANDE : English Turkish

n. Azande; orta kuzey Afrika’da (Kongo ve Sudan bölgeleri) bir halkın üyesi kimse; Azande halkı tarafından konuşulan dil, Azande dili

AZAZEL : English Turkish

n. iki kurbanlık keçiden birinin üzerinden Yom Kippur’a atılmış olduğu çölde bulunan dağ (eski zamanlarda)

AZEOTROPE : English Turkish

n. azeotrop, eşkaynar, sabitlenmiş kaynama noktasında olan ve damıtma sırasında bozulmayan sıvı karışım (Kimya)

AZERBAIJAN : English Turkish

n. Azerbeycan

AZERBAIJANESE : English Turkish

n. azerice

AZERBAIJANI : English Turkish

n. azeri, azerbeycanlı

AZERBAIJANIAN : English Turkish

n. Azerice; Azeriler tarafından konuşulan dil

AZERI : English Turkish

n. Azeri; Azerbaycan yerlisi veya burada yaşayan

AZERI : English Turkish

n. Azerice; Azerbaycan’ın resmî dili

AZERI : English Turkish

adj. Azerbaycan’ın veya Azerbaycan ile ilgili

AZIDE : English Turkish

n. azit, azido grubundan maddeler içeren kimyasal bileşen (Kimya)

AZIDO : English Turkish

adj. azido, azido grubu (Kimya)

AZIDO GROUP : English Turkish

azido grubu, (Kimya) N3 grubu içeren organik bileşen (hidrozoik asitten türetilir)

AZIDOTHYMIDINE : English Turkish

n. azidotimidin, zidovudin, HIV tedavisi için onaylı virüs önler bir ilaç, AZT

AZIMUTH : English Turkish

n. azimut [astr.], güney açısı [astr.]

AZIMUTH CIRCLE : English Turkish

azimut çemberi, azimutları ölçmek için kullanılan her iki tarafında bir pusula üzerinde eş merkezli bir şekilde yerleştirilmiş dereceli nişanlı çember bulunan bir araç

AZIMUTH FIRING CUT OUT : English Turkish

ateş etme mesafesi sınırlaması