Multilingual Turkish Dictionary English

BE JEALOUS OF : English Turkish

-i kıskanmak, başka birine ait olan bir şeyi çok arzulamak,
e aşırı gıpta etmek

BE JEALOUS OF ONE'S RIGHTS : English Turkish

irinin haklarını kıskanmak, birinin sahip olduğu hak ve ayrıcalıkları kıskanmak

BE JOYFUL : English Turkish

v. neşeli olmak

BE JUST TO SMB : English Turkish

v. adil davranmak

BE JUSTIFIED : English Turkish

v. haklı çıkmak

BE KEEN ON : English Turkish

düşkün olmak, meraklısı olmak

BE KIND ENOUGH TO : English Turkish

lütfen,
ar mısın,
er misiniz, rica etsem

BE KNOWLEDGEABLE ABOUT : English Turkish

v. bilgili olmak, anlamak

BE LACKING : English Turkish

v. olmamak, bulunmamak

BE LAID : English Turkish

yatmak, cinsel ilişkiye girmek (Argo)

BE LAID UP WITH : English Turkish

v. yatağa düşmek, yatağa hapsolmak

BE LATE : English Turkish

gecikmek, geç kalmak

BE LAUDED FOR : English Turkish

-dan dolayı takdir edilmek,
den dolayı övülmek,
den dolayı alkışlanmak

BE LAW UNTO ONESELF : English Turkish

ildiği gibi davranmak, kendi kurallarını uygulamak, kafasına göre hareket etmek, davranış için kendi inanç ve kurallarını kullanmak

BE LAZY : English Turkish

v. tembellik etmek

BE LED TO : English Turkish

v. sürüklenmek

BE LED TO BELIEVE : English Turkish

yanıltılmak, kandırılmak, yanlış yönlendirilmek (bilerek veya bilmeyerek)

BE LEFT : English Turkish

kalmak, artmak

BE LEFT HOLDING THE BABY : English Turkish

kabak başına patlamak

BE LEFT HOLDING THE BAG : English Turkish

kabak başına patlamak

BE LEFT OVER : English Turkish

v. kalmak, artmak

BE LEFT STRANDED : English Turkish

adj. karaya oturtulmak, yüzüstü kalmak

BE LIABLE FOR : English Turkish

sorumlu olmak

BE LIABLE TO : English Turkish

v. karşı duyarlı olmak, eğilimli olmak, maruz kalmak, tabi olmak

BE LIABLE TO OCCUR : English Turkish

gerçekleşmesi muhtemel olmak, muhtemelen gerçekleşecek olmak, muhtemel olmak