Multilingual Turkish Dictionary

English

English
BEAT THE RECORD : English Turkish

ekor kırmak

BEAT THE SYSTEM : English Turkish

ürokratik kurumların üstesinden gelmek, bürokrasiyi atlatmak, bürokratik engellere rağmen hedefine ulaşmak

BEAT THE WOODS : English Turkish

sürgün avına gitmek

BEAT TIME : English Turkish

tempoyu vurmak

BEAT TO A FRAZZLE : English Turkish

v. fiziksel veya duygusal olarak tüketmek, bitkin düşürmek, iflahını kesmek; eskitmek, bir giysiyi eskitmek

BEAT TO A PULP : English Turkish

pestilini çıkarmak

BEAT UP : English Turkish

çırpmak, dövmek, pataklamak, hırpalamak, tekme tokat girişmek, toplamak [ask.]

BEAT WITH A MALLET : English Turkish

v. tokmaklamak

BEAT WITH A STICK : English Turkish

v. sopalamak

BEATABLE : English Turkish

adj. dövülebilir

BEATEN : English Turkish

adj. dövme, dövülmüş, çekiçlenmiş, çiğnenmiş; aşınmış

BEATEN EGG : English Turkish

çırpılmış yumurta, karıştırılmış yumurta

BEATEN PATH : English Turkish

işlek patika, pek çok kimsenin geçtiği işlek yol; çok kişi tarafından kullanılan yol; pek çok kimse tarafından yapılan bir şey

BEATEN TRACK : English Turkish

uğrak yeri, uğrak, sıkça gidilen yer, sık sık gidilen yer

BEATEN UP : English Turkish

dövülmüş, hırpalanmış, paralanmış, yıpratılmış, darbelerden dolayı yaralanmış

BEATER : English Turkish

n. döven, çırpıcı, çırpan şey

BEATIFIC : English Turkish

adj. şad eden, kutsayan; mutlu eden

BEATIFICAL : English Turkish

adj. keyifli haz takdis etme veya takdim etme yeteneği olan; keyifli, mutlu, neşeli

BEATIFICALLY : English Turkish

adv. keyifli bir biçimde, mutlu bir biçimde, neşeli bir biçimde

BEATIFICATION : English Turkish

n. aziz ilan etme, papanın aziz ilan etmesi (ölmüş)

BEATIFIED : English Turkish

adj. güzelleştirilmiş, güzel hale getirilmiş; süslenmiş, bezenmiş, süslü; temizlenmiş, aklanmış, kutsanmış, takdis edilmiş

BEATIFY : English Turkish

v. şad etmek; çok sevindirmek, aziz ilan etmek (ölmüş)

BEATING : English Turkish

n. dövme, dayak, dayak atma, pataklama (Argo), vuruş, kötek; yenilgi; bozgun; sopa

BEATING OF COTTON : English Turkish

pamuk dövülmesi, pamuk ayrıştırılması, beyaz lifleri pamuk bitkisinden ayırma

BEATITUDE : English Turkish

n. sonsuz mutluluk, salt mutluluk, kutluluk