Multilingual Turkish Dictionary

English

English
BEEZER : English Turkish

adj. burun (Argo); mükemmel, harikulade, muhteşem, şahane ((Britanya İngilizcesi)

BEF : English Turkish

"British Expeditionary Forces (İngiliz Yurt Dışı Kuvvetleri)"; Britanya’nın yurt dışında savaşmak için gönderilen silahlı güçleri (özellikle Birinci Dünya Savaşı sırasında)

BEFALL : English Turkish

v. başına gelmek, olmak

BEFIT : English Turkish

v. uygun düşmek, yakışmak, yaraşmak

BEFITTING : English Turkish

adj. uygun, yakışır, yakışık alır, yerinde

BEFITTINGLY : English Turkish

adv. uygun bir şekilde, yaraşır bir şekilde, yakışır bir şekilde

BEFOG : English Turkish

v. sis kaplamak, karartmak, şaşırtmak, kafasını karıştırmak

BEFOGGED : English Turkish

adj. karışık, karışmış; bulutla kaplı

BEFOOL : English Turkish

v. aptal yerine koymak, kandırmak, işletmek

BEFORE : English Turkish

adv. önce, karşı, önceki, önde, önden

BEFORE : English Turkish

conj. önce, den önce, mek yerine, mektense, zira

BEFORE : English Turkish

prep. önünde, huzurunda, karşısında, önüne, önde, önce, evvel, ilerisinde

BEFORE CHRIST : English Turkish

adv. İsa'dan Önce, Hıristiyanlığa göre İsa peygamberin doğuşundan önce, Milattan Önce, B.C

BEFORE CHRIST : English Turkish

adv. milattan önce, m.ö

BEFORE CUTTING : English Turkish

adj. kesmeden

BEFORE DAWN : English Turkish

şafaktan önce, güneş doğmadan önce, günün ilk ışığından önce

BEFORE FIVE : English Turkish

adv. beşten önce

BEFORE HE COULD SAY JACK ROBINSON : English Turkish

daha o Jack Robinson diyemeden, çok çabucak, kaşla göz arasında, daha o tepki bile veremeden, aniden

BEFORE HIS TIME : English Turkish

onun zamanından önce, o doğmadan önce, o burada olmadan önce

BEFORE I KNEW IT : English Turkish

en bilmeden önce, ben farkına varmadan önce, ben farkında olmadan, aniden, birden bire

BEFORE IT'S TOO LATE : English Turkish

çok geç olmadan, çok gecikmiş olmadan, fırsat geçmiş olmadan

BEFORE ITS TIME : English Turkish

zamanından önce, o ortaya çıkmadan önce, o burada olmadan önce

BEFORE LONG : English Turkish

çok geçmeden

BEFORE MEALS : English Turkish

n. yemekten önce

BEFORE MENTIONED : English Turkish

adj. yukarıda bahsedilen