English
BIG TIME : English Turkish
önemli, yüksek rütbeli
BIG TIME OPERATOR : English Turkish
çok etkili kimse, oldukça nüfuzlu kimse; aktif olan kimse (bir proje çalışmasında); aktivist; pek çok farklı meseleye aktif olarak katılan kimse (ticari veya başka türlü)
BIG TIMER : English Turkish
önemli kimse, büyük adam, yüksek rütbeli kimse
BIG TITS : English Turkish
üyük göğüsler, büyük memeler
BIG TOE : English Turkish
ayak başparmağı
BIG TOP : English Turkish
sirk çadırı, sirk
BIG WAVE : English Turkish
üyük dalga; büyük insan grubu
BIG WHEEL : English Turkish
ir eğlence sürüşü türü
BIG WITH CHILD : English Turkish
hamile, karnı burnunda, gebe
BIG WITH FATE : English Turkish
adj. allah'a kalmış, işi kadere kalmış
BIG WORD : English Turkish
üyük kelime, iddialı kelime, gösterişli sözcük, abartılı kelime
BIG WORDS : English Turkish
üyük kelimeler, iddialı kelimeler, gösterişli sözcükler, abartılı kelimeler
BIG-BELLIED : English Turkish
üyük göbekli, koca göbekli, şişman, şişko, kilolu, toparlak
BIG-BOX : English Turkish
adj. büyük mağazalar zinciriyle ilgili, büyük mağazalar zincirine özgü
BIG-BOX STORE : English Turkish
n. büyük mağazalar zinciri, büyük alışveriş merkezi, mega mağaza
BIG-ENDIAN : English Turkish
düşük son haneli, en önemli karakterleri en düşük adreste bir karakterler dizisi şeklinde depolayan belleğe sahip bilgisayar, azalan önem sırasında göre depolama yöntemi
BIG-EYED : English Turkish
üyük gözlü, büyük gözleri olan, koca gözlü
BIG-FOOTED : English Turkish
üyük ayaklı, büyük ayakları olan, koca ayaklı
BIG-HEARTED : English Turkish
adj. büyük kalpli, büyük yürekli, cömert, iyi yürekli
BIG-NOTE : English Turkish
v. böbürlenmek, (Avustralya) kibirli bir şekilde övünmek; varlıklarını veya başarılarını abartarak olduğundan önemli görünmeye çalışmak
BIG-NOTE ONESELF : English Turkish
v. böbürlenmek, (Avustralya) kibirli bir şekilde övünmek; varlıklarını veya başarılarını abartarak olduğundan önemli görünmeye çalışmak
BIGAMIST : English Turkish
n. iki eşli kimse
BIGAMISTIC : English Turkish
adj. bigami (aynı anda birden fazla eş ile evlilik) ile ilgili, bigamiye özgü, çift eşlilikle ilgili, çift eşliliğe özgü, iki eşlilikle ilgili, iki eşliliğe özgü
BIGAMOUS : English Turkish
adj. iki eşli
BIGAMOUSLY : English Turkish
adv. çift eşli bir şekilde, iki eşli bir şekilde
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani