Multilingual Turkish Dictionary

English

English
BILATERALLY : English Turkish

adv. çift taraflı bir şekilde, iki taraflı bir şekilde

BILBAO : English Turkish

n. kuzey İspanya'da bir liman şehri

BILBAU : English Turkish

n. kuzey İspanya'da bir liman şehri; bir soyadı

BILBERRY : English Turkish

n. yabanmersini, keçiyemişi

BILBO : English Turkish

n. iyi tavlanmış ağzı olan İspanyol kılıcı (Eski Kullanım); mahkûmların ayaklarına takılan geçirmeli uzun derim pranga

BILBOES : English Turkish

n. prangalar, gemideki mahkûmlar için kullanılan geçirmeli kelepçeleri olan uzun demir çubuklar

BILBY : English Turkish

n. anavatanı Avustralya ve Yeni Gine olan küçük bir bandikut (büyük kulaklı sivri burunlu ve tüylü uzun kuyruklu) faresi türü, tavşan kulaklı bandikut faresi

BILDUNGSROMAN : English Turkish

n. kahramanının psikolojik ve ahlaki gelişimini anlatan eğitici roman (Almanca)

BILE : English Turkish

n. öd, safra; huysuzluk, aksilik

BILE DUCT : English Turkish

safra kanalı, öd yolu, safrayı ciğerlerden veya safra kesesinden ince bağırsağa taşıyan kanal (Anatomi)

BILE PIGMENTS : English Turkish

n. safra pigmentleri, (Anatomi) safraya rengini veren maddeler

BILEAM : English Turkish

n. bedduası hayır duasına dönüşmüş olan bir Eski Ahit karakteri

BILEAM'S CURSE : English Turkish

Bileam'ın bedduası, Bileam peygamber tarafından İsraillilere karşı dilmiş beddua

BILGE : English Turkish

n. sintine, sintine suyu; saçmalık, zırva

BILGE WATER : English Turkish

sintine suyu

BILHARZIA : English Turkish

n. bilharziya, bilharziasise (bağırsak parazitlerinin neden olduğu bir hastalık) neden olan ve tropik iklimlerde rastlanan asalak bir yassı solucan

BILHARZIASIS : English Turkish

n. bilharziasis, bağırsak parazitlerinin neden olduğu bir hastalık (tropik iklimlerde yaygındır)

BILHARZIOSIS : English Turkish

n. bilharziasis, bağırsak parazitlerinin neden olduğu bir hastalık (tropik iklimlerde yaygındır)

BILHOOK : English Turkish

n. kıvrımlı keskin bir ucu olan balta, budama bıçağı

BILIARY : English Turkish

adj. safra ile ilgili, safraya özgü, öd ile ilgili, öde özgü

BILIARY CALCULUS : English Turkish

safra taşı, safra kesesinde oluşan taş benzeri kütle

BILINEAR : English Turkish

adj. iki çizgili

BILINGUAL : English Turkish

adj. iki dil bilen

BILINGUAL DICTIONARY : English Turkish

çift dilli sözlük, iki dilli sözlük, yabancı dil özlüğü, iki farklı dilden kelime ve tanımlar içeren sözlük

BILINGUALISM : English Turkish

n. çift dillilik, çift dilli olma, iki dile de hâkim olma, iki farklı dil yeteneğine sahip olma; iki ulusal dil kullanılmasını öngören devlet politikası