Multilingual Turkish Dictionary English

BINDING LAW : English Turkish

n. bağlayıcı yasa

BINDING MACHINE : English Turkish

cilt makinesi, ciltleme makinesi, kaplama makinesi, gevşek kâğıt sayfalarını kitap veya ped halinde bir araya getiren makine; iki veya daha fazla öğeyi bir araya getiren makine

BINDING POINT : English Turkish

ağlama noktası, iliştirme noktası, elektrikli veya mekanik bileşenlerin bağlantı yeri

BINDING POST : English Turkish

n. ekleme halkası, bağlama ucu

BINDING PRACTICE : English Turkish

ağlayıcı uygulama, davranışı dikte eden yerleşmiş gelenek

BINDING PRECEDENT : English Turkish

ağlayıcı karar, bağlayıcı emsal karar, bir dava ile ilgili olarak alınan ve gelecekte de benzer durumlarda örnek alınan hukuki karar (Hukuk)

BINDING TOGETHER : English Turkish

irbirine bağlamak, birleştirme, bütünleştirme, bir araya getirme

BINDING VERSION : English Turkish

ağlayıcı versiyon, faaliyetlerin bağlı olarak gerçekleştirildiği versiyon

BINDINGLY : English Turkish

adv. bağlayarak, zorunlu tutarak, zorunlu bir şekilde; bağlayan bir şekilde, birleştiren bir şekilde, iliştiren bir şekilde

BINDLE : English Turkish

n. (Argo) demet, bağ, bohça; ufak uyuşturucu tozu paketi; eroin

BINDLE STIFF : English Turkish

n. avare, aylak, baldırı çıplak, giyeceklerinin ve yatak örtülerinin kendiyle birlikte bohça şeklinde taşıyan, serseri

BINDLEY : English Turkish

n. bir soyadı

BINDLEY WESTERN : English Turkish

Indiana merkezli bir Amerikan ilaç şirketi, sağlık bakımı merkezleri ve perakendecilere ilaç ve sağlık bakımı ürünleri dağıtan bir toptancı

BINDWEED : English Turkish

n. gündüzsefası [bot.], kahkaha çiçeği

BINE : English Turkish

n. sarmaşık sapı

BINET : English Turkish

n. bir soyadı; Alfred Binet (
1911), Fransız psikolog ve araştırmacı, ilk standart IQ testlerinden birinin eş geliştiricisi

BING CROSBY : English Turkish

n. Harry Lillis Crosby (
1977), Amerikalı şarkıcı ve oyuncu

BINGE : English Turkish

n. alem, içki alemi, cümbüş

BINGHAMTON : English Turkish

n. kuzey New York'ta (ABD) bir şehir

BINGO : English Turkish

interj. bingo, tam isabet

BINGO : English Turkish

n. bingo oyunu

BINI : English Turkish

n. Bini, Edo kabile grubu, güney Nijerya'da yaşayan Afrikalı bir kabile

BINI : English Turkish

n. Bini, güney Nijerya'da yaşayan Afrikalı Bini kabilesi üyesi, Edo

BINMAN : English Turkish

n. (Britanya İngilizcesi) çöpçü, çöp toplayıcısı, temizlik işçisi

BINNACLE : English Turkish

n. pusula dolabı