Multilingual Turkish Dictionary English

BIOASTRONAUTICAL : English Turkish

adj. uzay biyolojisiyle (uzay yolculuğunun canlı organizmalar üzerindeki etkilerini inceleyen bilimle) ilgili, uzay biyolojisine özgü

BIOASTRONAUTICS : English Turkish

n. uzay yolculuğunun canlı organizmalar üzerindeki etkilerini inceleyen bilim

BIOAVAILABILITY : English Turkish

n. biyoelverişlilik, bir ilaç (veya başka bir maddenin) emilme ve fizyolojik olarak aktif bir biçimde ortaya çıkma ölçüsü veya oranı

BIOCATALYST : English Turkish

n. biyokatalist, biyokimyasal reaksiyon katalisti, biyokimyasal tepkime hızlandırıcısı

BIOCHEMIC : English Turkish

adj. biyokimya (organizmaların kimyasal süreçlerini inceleyen bilim) ile ilgili, biyokimyaya özgü

BIOCHEMICAL : English Turkish

adj. biyokimyasal

BIOCHEMICALLY : English Turkish

adv. biyokimya (organizmaların kimyasal süreçlerini inceleyen bilim) bakış açısından, biyokimya gözüyle

BIOCHEMIST : English Turkish

n. biyokimyacı

BIOCHEMISTRY : English Turkish

n. biokimya

BIOCHIP : English Turkish

n. biyoçip, yarı iletken olarak organik moleküller kullanan elektronik çip (günümüzde DNA testlerinde kullanılmakta ve diğer uygulamalar için de geliştirilmektedir)

BIOCLIMATICS : English Turkish

n. biyoklimatoloji, iklimin yaşayan canlıların biyolojik süreçlerini nasıl etkilediğini inceleyen bilim dalı

BIOCLIMATOLOGY : English Turkish

n. biyoklimatoloji, iklimin yaşayan canlıların biyolojik süreçlerini nasıl etkilediğini inceleyen bilim dalı

BIOCOMPATIBILITY : English Turkish

n. biyouyumluluk, biyolojik uyumluluk, biyolojik olarak uyumlu olma durumu

BIOCOMPATIBLE : English Turkish

adj. biyouyumlu, hayatla uyumlu; canlı dokuya zarar vermeyen; biyolojik işlev üzerinde zehirli veya başkaca zararlı etkileri olmayan

BIODATA : English Turkish

n. (Güney Asya Kullanımı) bir kimsenin CV'si, özgeçmiş, kişisel bilgiler

BIODEGRADABLE : English Turkish

adj. bakterilerle ayrışabilen; geri dönüşümlü

BIODIESEL : English Turkish

n. biyodizel, dizel yakıta benzeyen ve (yerfıstığı yağı, kolza yağı, soya fasulyesi yağı vs gibi) bitkisel yağlardan yapılan yakıt

BIODIVERSE : English Turkish

adj. biyolojik çeşitli, biyoçeşitlilik özellikli, çeşitli türler içeren

BIODIVERSITY : English Turkish

n. biyoçeşitlilik, hayat biçimlerinde çeşitlilik, ekosistem türlerinde veya kalıtsal düzenlemede çeşitlilik

BIODYNAMIC : English Turkish

adj. biyodinamik, bir organizmanın enerji ve işlevini inceleyen araştırma kolu (Biyoloji)

BIODYNAMICS : English Turkish

n. biyodinamik, bir organizmanın enerji ve işlevini inceleyen bilim kolu (Biyoloji)

BIOECOLOGY : English Turkish

n. biyoekoloji, canlılar çevresi bilimi, hayvanlar ve bitkiler ile ortamları arasındaki karşılıklı etkileşimi inceleyen bilim

BIOELECTRIC : English Turkish

adj. biyoelektrik (hayvanlar ve bitkilerdeki elektrik), biyoelektrik ile ilgili, biyoelektriğe özgü

BIOELECTRICAL : English Turkish

adj. biyoelektrik (hayvanlar ve bitkilerdeki elektrik), biyoelektrik ile ilgili, biyoelektriğe özgü

BIOELECTRICITY : English Turkish

n. biyoelektrik, hayvanlar ve bitkilerdeki elektriği inceleyen bilim, canlı elektriği bilimi