Multilingual Turkish Dictionary English

BIOMEDICAL ENGINEERING : English Turkish

iyomedikal mühendislik, tıbbi uygulamalarda mühendislik teknolojilerinin kullanılması

BIOMEDICAL RESEARCH : English Turkish

n. biyomedikal araştırma, biyotıbbi araştırma, biyotıp araştırması, insan sağlığı ve hastalıkları ile biyolojik sistem içerikli meselelerde yoğun sorgulama ve bilimsel inceleme gerektiren araştırma

BIOMEDICINE : English Turkish

n. biyotıp, doğal bilimlerin uygulanmasına dayalı tıp; ortamın organizmalar üzerindeki etkisinin araştıran bilim (uzay yolculuğunda olduğu gibi)

BIOMETER : English Turkish

n. biyometre, canlı karbondioksit ölçeri, bir organizma tarafından salıverilen karbondioksit miktarını ölçen cihaz

BIOMETRICIAN : English Turkish

n. biyometrisyen, biyometri (biyolojinin canlı organizma istatistikleriyle ilgili dalı) öğrencisi

BIOMETRICS : English Turkish

n. biyolojinin canlı organizma istatistikleriyle ilgili dalı

BIOMETRY : English Turkish

n. biyometri, insan hayatının muhtemel uzunluğunun hesaplanması

BIONIC : English Turkish

adj. biyonik

BIONIC MAN : English Turkish

iyonik adam, aklı veya vücudu elektronik ve mekanik parçalarla geliştirilen adam

BIONICS : English Turkish

n. biyonik

BIONOMICS : English Turkish

n. ekoloji

BIONOMY : English Turkish

n. biyonomi, ekoloji, insanlarla ortamları arasındaki ilişkiyi inceleyen bilim dalı

BIOORGANIC : English Turkish

adj. biyoorganik, organik biyoloji ile ilgili

BIOPHYSICAL : English Turkish

adj. biyofiziksel, biyofizik (biyolojik sorunlara fiziksel metot ve ilkelerin uygulanmasıyla ilgilenen bilim dalı) ile ilgili

BIOPHYSICIST : English Turkish

n. biyofizikçi, biyofizik bilim insanı, biyofizikle ilgilenen bilim insanı

BIOPHYSICS : English Turkish

n. biyofizik

BIOPIC : English Turkish

n. biyografi film, biyografik film, bir karakterin hayat hikâyesini anlatan film (Argo)

BIOPLASM : English Turkish

n. biyoplazma, madde, cisim, şey

BIOPLASMIC : English Turkish

adj. biyoplazma ile ilgili, maddeyle ilgili, cisimle ilgili

BIOPLAST : English Turkish

n. kendi içinde bir canlı birimi olan ve şekillendirici bir gücü olan biyoplazma kütlesi

BIOPOLYMER : English Turkish

n. biyopolimer, biyoçoğul, biyoardışık, canlı organizmalarda (protein, karbonhidrat veya nükleik asit gibi) bulunan büyük bileşim molekülü

BIOPSIC : English Turkish

adj. biyopsik, biyopsi ile ilgili, biyopsiye özgü, bir doku numunesiyle ilgili (Tıp)

BIOPSY : English Turkish

n. biyopsi

BIOPTIC : English Turkish

adj. biyoptik, biyopsi (doku numunesi incelenmesi) ile ilgili, biyopsiye özgü, bir doku numunesiyle ilgili

BIORESEARCH : English Turkish

n. biyoaraştırma, yaşam araştırması, hayat araştırması