English
BLACK BALL : English Turkish
n. ret oyu, karşı oy
BLACK BEARS : English Turkish
Kara Ayılar, Maine Üniversitesi'nin spor takımlarının adı (ABD)
BLACK BEETLE : English Turkish
karaböcek, hamamböceği
BLACK BELT : English Turkish
zenci bölgesi [amer.]
BLACK BODY : English Turkish
n. kara gövde, kara cisim, siyah gövde, tüm elektromanyetik radyasyon dalga boylarını emen ve tüm dalga boylarının en etkili yayıcısı olan obje (Fizik)
BLACK BOOK : English Turkish
kara kitap, kara liste, kara listedeki kimselerin isimlerinin yer aldığı kitap
BLACK BOX : English Turkish
n. kara kutu
BLACK BREAD : English Turkish
n. siyah ekmek, koyu çavdar ekmeği
BLACK CAP : English Turkish
ölüm cezası veren yargıcın giydiği kep (İng.)
BLACK CAT : English Turkish
kara kedi, siyah kedi, sadece siyah kılları olan kedi (kötü şansı temsil ettiğine inanılır)
BLACK CATTLE : English Turkish
n. siyah sığır
BLACK CAUCUS : English Turkish
siyah kurultay, Afro-Amerikan lobi grubu
BLACK CAVIAR : English Turkish
siyah havyar (balık yumurtası), bir havyar türü
BLACK CHERRY : English Turkish
n. vişne, vişne ağacı, vişne veren büyük bir Kuzey Amerika ağacı; vişne ağacının meyvesi; vişne ağacının mobilya ve müzik aletleri endüstrilerinde kullanılan büyük kırmızımsı kahverengi ahşabı
BLACK CHOCOLATE : English Turkish
n. siyah çikolata
BLACK CIRCLES ROUND THE EYES : English Turkish
gözler etrafındaki siyah çemberler, uykusuz kalmış veya üzgün olan bir kimsenin gözleri altındaki koyu izler
BLACK COATED : English Turkish
adj. siyahlar giymiş
BLACK COATED WORKER : English Turkish
n. büro elemanı, masa başı elemanı
BLACK COFFEE : English Turkish
siyah kahve
BLACK COMEDY : English Turkish
kara mizah
BLACK COUNTRY : English Turkish
orta İngiltere'de yerel endüstri işyerlerinden dolayı kir tabakasıyla kaplanmış bir bölge
BLACK CURRANT : English Turkish
frenk üzümü
BLACK DAY : English Turkish
kara gün, siyah gün, şanssız gün
BLACK DEATH : English Turkish
veba [tar.]
BLACK DIAMOND : English Turkish
siyah elmas, kara elmas, kömür, maden kömürü; karbonado, elmasa benzeyen şeffaf karbon
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani