Multilingual Turkish Dictionary

English

English
BITTER TRUTH : English Turkish

acı gerçek, acı veren hakikat, gerçek ve beraberinde getirdiği acı

BITTERISH : English Turkish

adj. acımsı, acımtırak

BITTERLING : English Turkish

n. acı balık

BITTERLY : English Turkish

adv. acı olarak, için için; keskin olarak

BITTERN : English Turkish

n. balabankuşu; acı bira şerbeti, acı ana çözelti

BITTERNESS : English Turkish

n. acılık, keskinlik, yakıcılık, sertlik

BITTERNESS OF HEART : English Turkish

n. ayrılık acısı

BITTERS : English Turkish

n. apsent, sert bir içki

BITTERSWEET : English Turkish

adj. acı-tatlı, hem acı hem tatlı olan; hem hoşnutluk hem acı veren

BITTERSWEET : English Turkish

n. acı-tatlı, hem acı hem tatlı olan; hem hoşnutluk hem acı veren; bir bitki türü

BITTERSWEET CHOCOLATE : English Turkish

acı-tatlı çikolata, düşük miktarda şeker içeren çikolata

BITTERSWEETNESS : English Turkish

n. acı-tatlılık, acı-tatlı olma durumu, hem acı hem tatlı olma durumu; hem hoşnutluk hem acı veren özellikli olma durumu

BITTERWEED : English Turkish

n. acı ot, acı tadı olan madde içeren bir bitki (Kuzey Amerika'ya özgü); Ambrosia (güzel kokulu) yabani otunun bir türü

BITTERWOOD : English Turkish

n. kavasya

BITTORRENT : English Turkish

n. Yazılım dağıtımını olanaklı kılan ve çok büyük dosyaların uçtan uca paylaşımını sağlayan dağıtım protokolü; BitTorrent dağıtım protokolü ile dosya yüklemek ve indirmek için kullanılan bilgisayar programı

BITTY : English Turkish

adj. parçalı, bölüm bölüm, kısım kısım, parçalardan oluşan; küçük, minik, minicik

BITUMEN : English Turkish

n. zift, katran, bitüm (taş), yersakızı

BITUMINOUS : English Turkish

adj. bitümlü, ziftli

BITUMINOUS COAL : English Turkish

n. taşkömürü, maden kömürü, yumuşak kömür, mineral kömür, katrana benzer maddeler ve çabucak buharlaşan hidrokarbonlar içeren ve dumansı sarı bir alevle yanan mineral kömür

BITWISE : English Turkish

adj. bitsel, (Bilgisayar) tek bit seviyesinde çalışma (daha büyük veri birimleri yerine)

BITZER : English Turkish

n. (Avustralya Argosu) melez köpek

BIVALENCE : English Turkish

n. bivalans, iki değerlilik, çift değerli, iki değerli olma durumu, iki değerde olma durumu (Kimya); benzer kromozomlar çifti (Biyoloji)

BIVALENCY : English Turkish

n. bivalanslık, iki değerli olma durumu, çift değerli olma durumu, iki değerli olma durumu, iki değerde olma durumu (Kimya); benzer kromozomlar çiftine sahip olma durumu (Biyoloji)

BIVALENT : English Turkish

adj. iki değerli

BIVALVE : English Turkish

n. çift kabuklu yumuşakça