English
BITS AND PIECES : English Turkish
her türlü şeyler; ıvır zıvır, döküntüler, kalıntılar, ufak tefek şeyler, önemsiz şeyler
BITS OF CONVERSATION : English Turkish
konuşma parçaları, konuşma bölümleri, bir konuşmanın parçaları
BITS PER PIXEL : English Turkish
piksel başına bit, bit derinliği, bir grafik imajında her piksel başına depolanan toplam bit sayısı, BPP (Bilgisayar)
BITS PER SECOND : English Turkish
saniye başına bit, veri iletişiminde hız birimi
BITSER : English Turkish
n. (Avustralya Argosu) melez köpek bitsy$8391$ $WI_FREQUENCY:4 $WI_POS:49 çok küçük, minicik, ufacık (Gayriresmî)
BITT : English Turkish
n. iskele babası, halat babası, bir iskelede veya gemide bulunan ve palamar halatının bağlanması için kullanılan güçlü direk (Denizcilik)
BITTEN : English Turkish
adj. dişlenmiş, ısırılmış, ezilmiş, kemirilmiş
BITTEN BY THE BUG : English Turkish
meraktan deliye dönmüş, çok meraklanmış, takıntılı hale gelmiş (genelde bir kombinasyon şeklinde kullanılır, örneğin; "bitten by the love bug {aşk ile deliye dönmüş}")
BITTEN DOWN : English Turkish
ısırılmış, ısırılarak eskitilmiş, kemirilerek eskitilmiş, kemirilmiş
BITTER : English Turkish
n. acılık, keskinlik
BITTER : English Turkish
adj. acı, keskin, acılı, yakıcı, sert, şiddetli; iliklere işleyen
BITTER ALMOND : English Turkish
n. acıbadem
BITTER ARGUMENT : English Turkish
sert tartışma, haşin tartışma
BITTER BEER : English Turkish
n. acı bira
BITTER COLD : English Turkish
iliklere işleyen soğuk, yakıcı soğuk
BITTER DISAPPOINTMENT : English Turkish
acı hayal kırıklığı, acı düş kırıklığı, ümit ve beklentilerin karşılanmaması, büyük hayal kırıklığı
BITTER END : English Turkish
ölüm, acı son
BITTER HERB : English Turkish
acı bitki, acı ot, acı ve keskin tatlı ot; bayır turpu, yaban turpu
BITTER ORANGE : English Turkish
turunç
BITTER PILL : English Turkish
yenilir yutulur cinsten olmayan durum
BITTER PILL TO SWALLOW : English Turkish
yutmaya acı olan ilaç, acı reçete, yenilir yutulur olmayan, kabul edilmesi veya uyuşulması zor olan, kötü haber
BITTER STRUGGLE : English Turkish
sert savaşım, sert mücadele, haşin kavga, hasmane yarışma
BITTER TEARS : English Turkish
acı gözyaşları, ağrı veya üzüntünün sebep olduğu gözyaşları
BITTER TOMATO : English Turkish
n. kavata
BITTER TONIC : English Turkish
n. acı tonik, iştahı canlandırma ve sindirimi hızlandırma işlevli ve acı tadı olan tonik
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani