English
BRICK CHEESE : English Turkish
n. tuğla şeklinde tam yağlı inek sütünden yapılmış orta yumuşak Amerikan peyniri
BRICK COLOR : English Turkish
adj. kiremit rengi
BRICK COLORED : English Turkish
adj. kiremit rengi
BRICK FIELD : English Turkish
n. tuğla ocağı, tuğla harmanı, tuğla yapılan fabrika
BRICK RED : English Turkish
kırmızı kahverengi, tuğla rengi
BRICK UP : English Turkish
v. tuğla örerek kapatmak, tuğladan inşa etmek, tuğla döşemek
BRICKBAT : English Turkish
n. tuğla parçası
BRICKFIELD : English Turkish
n. tuğla ocağı, tuğla yapılan fabrika
BRICKIE : English Turkish
n. (İngiliz Argosu) duvarcı, tuğla döşeyen kimse
BRICKKILN : English Turkish
n. tuğla ocağı, tuğla fırını; tuğla yapmak için kullanılan fırın
BRICKLAYER : English Turkish
n. duvarcı, tuğla döşeyen kimse, mason
BRICKLAYING : English Turkish
n. tuğla döşeme, tuğla yerleştirme, tuğladan inşa etme
BRICKLE : English Turkish
adj. hassas, kırılgan, kolay kırılır, gevrek (Arkaik)
BRICKMAKER : English Turkish
n. tuğlacı, işi tuğla yapmak olan kimse
BRICKMAKING : English Turkish
n. tuğla yapma süreci veya eylemi; tuğla yapımı zanaati
BRICKS AND MORTAR : English Turkish
n. harçlarla döşenmiş tuğlalardan oluşan bina malzemesi; bir şirketin sabit aktifleri, perakende ve ticari olarak satmak için çalıştırılan fiziki olarak fabrika ve tesisleri olan şirket; gerçek dünyada işletme yeri veya perakende satış tesisleri olan işletme sitesi (İnternet üzerinde sadece sanal bir site yerine)
BRICKWALL : English Turkish
n. tuğla duvar
BRICKWORK : English Turkish
n. tuğla ve harç kullanılarak yapılan inşaat
BRICKWORKS : English Turkish
n. tuğla yapılan yer
BRICKYARD : English Turkish
n. tuğla ocağı, tuğla yapılan yer
BRICOLAGE : English Turkish
n. (Fransızca) yaptakçılık, mümkün olan veya bulunabilen her çeşit malzeme ile yapılan nesne
BRICOLEUR : English Turkish
n. (Fransızca) hünerli işçi, küçük tamirat veya inşaat işleri yapan kimse; gerçeği anlamak için daima kendi stratejilerini oluşturan kimse
BRIDAL : English Turkish
n. düğün
BRIDAL : English Turkish
adj. gelinle ilgili, gelin, düğünle ilgili
BRIDAL CHAIR : English Turkish
n. gelin sandalyesi, gelinin oturduğu sandalye
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani