Multilingual Turkish Dictionary

English

English
BUGGER YOU : English Turkish

interj. kahrolası

BUGGERED : English Turkish

adj. kırık, harap olmuş, harcanmış, tükenmiş; canı çıkmış, tükenmiş, yorgun

BUGGERY : English Turkish

n. kulumparalık, oğlancılık

BUGGY : English Turkish

n. çocuk arabası, iki tekerlekli hafif araba

BUGGY : English Turkish

adj. böcekli, delice, akılsız

BUGHOUSE : English Turkish

n. tımarhane, akıl hastanesi, delice, akılsız, acayip

BUGLE : English Turkish

n. boru (çalgı), borazan

BUGLE CALL : English Turkish

n. boru sesi

BUGLER : English Turkish

n. boru çalan kimse

BUGLET : English Turkish

n. bisiklet zili, bisiklet üzerindeki öten klakson

BUGLOSS : English Turkish

n. parlak mavi çiçekli anızlı bitki

BUGSY : English Turkish

n. Bugsy Siegel, Benjamin "Bugsy" Siegel (
1947), Las Vegas'ta ilk kumarhaneyi açmış olan Amerikalı bir gangster; Bugsy Siegel hakkındaki 1991 yapımı film (Warren Beatty ve Annette Bening rol almışlardır)

BUGSY SIEGEL : English Turkish

Benjamin "Bugsy" Siegel (
1947), Las Vegas'ta ilk kumarhaneyi açmış olan Amerikalı bir gangster, "Murder Inc." olarak bilinen kiralık katil kuruluşunun bir üyesi

BUHID : English Turkish

n. Filipinler'de konuşulan dil

BUHL : English Turkish

n. kakma iş

BUICK : English Turkish

n. buik, otomobil markası

BUILD : English Turkish

n. yapı, vücut yapısı, yaradılış

BUILD : English Turkish

v. inşa etmek, inşaatçılık yapmak, kurmak, yapmak; örmek; güvenmek; bel bağlamak; toplamak, toplanmak; kümelenmek

BUILD A BARRIER : English Turkish

v. set çekmek

BUILD A BRIDGE : English Turkish

v. köprü kurmak

BUILD CASTLES ON THE AIR : English Turkish

oş hayaller kurmak

BUILD INTO : English Turkish

ir şeyi bir bütünün parçası olarak inşa etmek; bir şeylerin parçası olarak bir şey yapmak/meydana getirmek

BUILD ON : English Turkish

inşa etmek, kademeli olarak eklemek (bir bina veya mevcut yeteneklere); derece derece artırmak/genişletmek, genişletmek

BUILD ON SAND : English Turkish

çürük temel üzerine kurmak

BUILD UP : English Turkish

v. kurmak, kuvvetlendirmek, artırmak, geliştirmek, övmek, göklere çıkarmak