Multilingual Turkish Dictionary English

BUKHARAN : English Turkish

adj. Buhara'nın (Özbekistan'ın bir şehri ve bölgesi) veya Buhara ile ilgili, Buhara'ya özgü

BULB : English Turkish

n. çiçek soğanı, soğan; ampul, lâmba

BULB : English Turkish

v. şişerek soğan biçimini almak

BULBACEOUS : English Turkish

adj. ampul biçimli

BULBAR : English Turkish

adj. ampul şeklinde

BULBED : English Turkish

adj. soğan biçiminde

BULBIL : English Turkish

n. çiçek soğanı, bir çiçeğin içerisinde küçük ampul veya ampul şeklindeki yapı

BULBOUS : English Turkish

adj. soğan biçiminde, soğanlı, soğan ile ilgili

BULBUL : English Turkish

n. bülbül (Fars Şiiri'nden)

BULERIAS : English Turkish

n. bir İspanyol Çingene dansı; hızlı flamenko vuruşu

BULFINCH : English Turkish

n. bir soyadı; Charles Bulfinch (
1844), Amerikalı bir mimar, birçok hükümet binasının tasarımcısı, United States Capitol'ün tasarımcılarından biri

BULG. : English Turkish

n. "Bulgaria (Bulgaristan)", Bulgaristan, güneydoğu Avrupa'da bir ülke

BULG. : English Turkish

n. "Bulgarian (Bulgaristanlı)", Bulgaristanlı, Bulgar, Bulgaristan yerlisi veya burada yaşayan

BULGAR : English Turkish

n. bulgar

BULGAR : English Turkish

n. bulgur, kurutularak öğütülmüş buğday

BULGARIA : English Turkish

n. Bulgaristan

BULGARIAN : English Turkish

n. Bulgar

BULGARIAN : English Turkish

adj. Bulgaristan ile ilgili, Bulgar

BULGARIAN CITIZEN : English Turkish

Bulgaristan vatandaşı, Bulgar, Bulgaristan (güneydoğu Avrupa'da bir ülke) vatandaşı

BULGE : English Turkish

n. şiş, tümsek, çıkıntı, geçici artış, şişkinlik, fazlalık

BULGE : English Turkish

v. çıkıntı yapmak, şişmek, esnemek, pörtlemek

BULGING : English Turkish

n. kabartı

BULGING : English Turkish

adj. şişkin

BULGING EYES : English Turkish

çıkık göz, pörtlek göz, çıkıntı yapan göz, dışa çıkık gözler, "böcek göz"

BULGUR : English Turkish

n. bulgur, kurutularak öğütülmüş buğday