English
CA'CANNY : English Turkish
n. işi yavaşlatma
CAABA : English Turkish
n. Kabe, Müslümanların namaz kılarken yönlerini çevirmek zorunda oldukları siyah taştan küp şeklindeki binanın Mekke'de bulunan İslami yeri (İslam)
CAATINGA : English Turkish
n. Brezilya'nın kuzeydoğusunda bodur ağaçlar ve sivri uçlu çalılıklarla kaplı olan bir bölge
CAATINGA : English Turkish
n. (Bitki coğrafyası) Brezilya'nın az yağış alan bölgelerinde ki bodur ağaçlar ve dikenli çalılar ormanı
CAB : English Turkish
"Cabinet File (Kabin Dosyası)", Windows kurulum programları tarafından kullanılan sıkıştırılmış dosyaların DOS
3 uzantısı (Bilgisayar)
CAB : English Turkish
n. taksi, kiralık araba, aracı kullanan kişinin yeri
CAB : English Turkish
v. taksi ile gitmek
CAB CALLOWAY : English Turkish
n. Cabell Calloway (
1994), Amerikalı caz müzisyeni ve grup lideri
CAB DRIVER : English Turkish
taksi şoförü, araba sürücüsü, taksici
CAB RANK : English Turkish
taksi kuyruğu, taksi sırası
CAB SAV : English Turkish
n. (Argo) Cabernet Sauvingion şarabı
CAB STATION : English Turkish
taksi durağı, taksi şöförlerinin yer değiştirmelerinden önce ve sonra haber verdikleri yer, insanların taksiye binebilecekleri veya taksi çağırabilecekleri yer
CABAL : English Turkish
n. entrika, dolap; dümen, komplo, hizip
CABAL : English Turkish
v. komplo kurmak, entrika çevirmek, dalavere veya hile yapmak
CABALA : English Turkish
n. kabala, İbrani felsefesi yazıları, sır, gizem, esrar, gizli öğreti
CABALETTA : English Turkish
n. (Müzik) kısa basit İtalyan opera türünden arya; bir arya veya düet'in sonuç bölümü
CABALISM : English Turkish
n. kabalizm, kabala öğretileri (hahamlar tarafından geliştirilen Kutsal yazılar'ın gizemli yorumları, 12 ve 13'üncü yüzyılda çok popüler olan)
CABALIST : English Turkish
n. kabalist, Yahudi kabala öğretisi öğrencisi veya kendini buna adamış kimse ((hahamlar tarafından geliştirilen Kutsal yazılar'ın gizemli yorumları, 12 ve 13'üncü yüzyılda çok popüler olan)
CABALISTIC : English Turkish
adj. kabalistik, kabala ile alakalı yada kabala karakteristiğinde (hahamlar tarafından geliştirilen Kutsal yazılar'ın gizemli yorumları, 12 ve 13'üncü yüzyılda çok popüler olan); occult, mysterious
CABALISTICAL : English Turkish
adj. kabalanın, kabalaya ait (hahamlar tarafından geliştirilen Kutsal yazılar'ın gizemli yorumları, 12 ve 13'üncü yüzyılda çok popüler olan)
CABALLERO : English Turkish
n. İspanyol centilmen, atlı şovalye; süvari
CABANA : English Turkish
n. kabin, kulübe, kızılderili çadırı, kümes, baraka; havuz kenarında veya plajda üst değiştirmek için kullanılan küçük kabin
CABARET : English Turkish
n. kabare, müzikli ve danslı şov, gece klübü, meyhane
CABARET PERFORMER : English Turkish
n. kabare artisti
CABARET SHOW : English Turkish
kabare şovu, gece kulübü gösterisi
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani