Multilingual Turkish Dictionary

English

English
CABLE TV SUBSCRIBERS : English Turkish

kablolu TV abonesi, kablolu televizyon için ödeme yapıp hizmet alan kimse

CABLECAST : English Turkish

v. kablolu yayın yapmak

CABLECAST : English Turkish

n. kablolu yayın

CABLECASTING : English Turkish

n. kablolu yayın, kablolu tv üzerinden bir program yayınlama faaliyeti

CABLEGRAM : English Turkish

n. telgraf

CABLESE : English Turkish

n. telgraf yazma biçimi, telgraf stili

CABLET : English Turkish

n. çevresi 25 santimetreden küçük olan kablo (
5 cm çapından küçük)

CABLEVISION : English Turkish

n. kablolu televizyon

CABLEWAY : English Turkish

n. tramvay kablosu (havada)

CABLINASIAN : English Turkish

n. Kablinasyalı; Kafkas Siyahî Amerikan Yerlisi ve Asyalı kökenleri olan kimse

CABLINASIAN : English Turkish

adj. Kablinasyalı olma, Kafkas Siyahî Amerikan Yerlisi ve Asyalı kökenli kimse olma durumu

CABLING : English Turkish

n. yuvarlak süslemeleri olan takı

CABMAN : English Turkish

n. taksi şoförü, taksici

CABOCHON : English Turkish

n. parlak değerli taş (fasetasız)

CABOCLO : English Turkish

n. Kızılderili Brezilyalı veya Kızılderili ve beyaz melezi aile orjinli Brezilyalı

CABOODLE : English Turkish

n. cemaat

CABOOSE : English Turkish

n. gemi mutfağı, trende personel vagonu

CABOT : English Turkish

n. bir soyadı

CABOTAGE : English Turkish

n. kabotaj

CABRALES : English Turkish

n. Asturias'ta (İspanya) otonom bir topluluk; bir soyadı

CABRALES BLUE CHEESE : English Turkish

n. mavi damarlı (küflü) Cabrales peyniri, Cabrales (İspanya) ve civarında üretilen mavi damarlı bir peynir çeşidi

CABRIE : English Turkish

n. antilop türü, Amerikan antilobu türleri

CABRIOLE : English Turkish

adj. kavisli, eğimli, kıvrık

CABRIOLET : English Turkish

n. kabriyole, üstü açılabilir araba

CABSTAND : English Turkish

n. taksi durağı, taksilerin kiralanmak için bekledikleri yer