Multilingual Turkish Dictionary

English

English
CADDO : English Turkish

n. Caddolu, Caddo Yerlileri kabilesinin üyesi kimse

CADDO : English Turkish

n. orta Oklahoma'da (ABD) bir ilçe

CADDOAN : English Turkish

n. Caddolu, Caddo Yerlileri kabilesinin üyesi kimse

CADDOAN : English Turkish

adj. Caddo'nun (bir Yerli kabilesi) veya Caddo ile ilgili, Caddo'ua özgü

CADDOAN : English Turkish

n. Caddo dili, Caddo halkı tarafından konuşulan bir Kuzey Amerikan Yerli dili ailesi

CADDY : English Turkish

n. golf takımlarını taşıyan yardımcı; çay kutusu

CADDY CART : English Turkish

golf takımlarını taşıyan araba

CADDY SPOON : English Turkish

n. çay kaşığı

CADE : English Turkish

adj. annesinin terkettiği elde büyütülmüş (yavru)

CADENCE : English Turkish

n. ritim, ses uyumu, tempo, kadans, sesin alçalması, ritm; ahenk

CADENCED : English Turkish

adj. ahenkli, ritmik

CADENCY : English Turkish

n. ritim, ölçülü/kontrollü hareket; tonlama, sesin alçalıp yükselmesi (konuşmada)

CADENTIAL : English Turkish

adj. ritimle/tonlama ile alakalı

CADENZA : English Turkish

n. kadenz, durgu

CADET : English Turkish

n. erkek kardeş (küçük); oğul; harp okulu öğrencisi, askeri öğrenci, polis akademisi öğrencisi; aday

CADET CORPS : English Turkish

genç taburları

CADETCY : English Turkish

n. bir kadetin statüsü, bir askeri okul öğrencisinin konumu

CADETSHIP : English Turkish

n. bir kadetin statüsü, bir askeri okulda öğrenci olma durumu

CADETTE : English Turkish

n. Kız İzciler üyesi; hükümet bürokratı/yazmanı (Avustralya)

CADGE : English Turkish

v. avuç açmak, el açmak

CADGER : English Turkish

n. dilenci; otlakçı

CADI : English Turkish

n. kadı

CADILLAC : English Turkish

n. kadillak, otomobil türü

CADILLACE : English Turkish

v. (Argo) sakin olmak; halletmek

CADILLACING : English Turkish

n. (Argo) sakin, rahat; sakin olma, halletme