Multilingual Turkish Dictionary

English

English
CANDLEHOLDER : English Turkish

n. şamdan, mumu düşmeden dik tutmak için kullanılan alet

CANDLELIGHT : English Turkish

n. mumışığı; yapay ışık

CANDLELIGHTER : English Turkish

n. bir törende mumları/meşaleleri yakan kimse; törenlerde şamdanları yakmak ve söndürmek için kullanılan uzun kollu ince uçlu alet

CANDLELIT : English Turkish

adj. mum ışığı, mum ışığı ile aydınlatılmış

CANDLEMAKER : English Turkish

n. mum üreten kimse

CANDLEMAS : English Turkish

n. Hazreti Meryem yortusu; iki şubat

CANDLENUT : English Turkish

n. mum ağacının meyvesi

CANDLENUT TREE : English Turkish

n. kukui, soluk yeşil gümüşümsü yaprakları ve salkım şeklinde küçük beyaz çiçekleri olan sütleğen ailesi ağacı

CANDLEPIN : English Turkish

n. labut,gittikçe incelen koni şeklindeki bowling kukası (bowling oyununda kullanılan)

CANDLEPOWER : English Turkish

n. mum

CANDLESNUFFER : English Turkish

n. mumları söndürmek için uzun bir sapı ve bu sapın ucunda koni şeklinde bir ucu bulunan alet

CANDLESTICK : English Turkish

n. şamdan

CANDLEWICK : English Turkish

n. fitil

CANDLING : English Turkish

n. yumurtayı parlak ışığa tutarak tazeliğini veya döllenmiş olup olmadığını kontrol etme işi

CANDOR : English Turkish

n. açık sözlülük, samimiyet, açık kalplilik; tarafsızlık, doğruluk

CANDOUR : English Turkish

n. açık sözlülük, samimiyet, doğruluk, açık kalplilik, tarafsızlık

CANDY : English Turkish

n. şekerleme, bonbon, şeker, karamela

CANDY APPLE : English Turkish

elma şekeri, bir sapın ucundaki şekerle kaplanmış elmadan oluşan aperatif

CANDY BOX : English Turkish

çikolataların süslü püslü kutusu, hoş/güzel şekerleme kutusu

CANDY FLOSS : English Turkish

pamuk helva

CANDY STORE : English Turkish

n. şekerci dükkânı

CANDYFLOSS : English Turkish

n. pamuk şekeri,pamuk şeker, sıcak hava ile eğrilen ve genellikle kağıt ir külah veya tahta bir çubuk etrafına sarılan şekerden yapılan yumşak pamukumsu şekerleme

CANDYMAN : English Turkish

n. (Argo) uyuşturucu satıcısı

CANDYTUFT : English Turkish

n. beyaz kırmızı veya mor çiçek demetleri işelene Iberis cinsi çiçekli bitki türü (Botanik)

CANE : English Turkish

n. bambu, kamış, sopa, değnek