Multilingual Turkish Dictionary

English

English
CARBON-DIOXIDE LASER : English Turkish

karbon dioksit lazeri, çalıştığında 10,600 nanometrede infrared radyasyon üretiyor anlamına gelen karbon dioksit gazlı lazer

CARBONACEOUS : English Turkish

adj. karbon ile ilgili, karbon gibi, karbon

CARBONADE : English Turkish

n. biftekten yapılan ve bira ve soğanlarla birlikte pişirilen güveç; (Aşçılık) boylu boyunca kesilerek baharatla soslanan ve daha sonra kömür ateşi üzerinde kızartılan külbastı

CARBONADO : English Turkish

n. genellikle Güney Amerika'da bulunan iri siyah elmas tipi

CARBONARA : English Turkish

n. (İtalyan mutfak sanatı) yumurta kıyılmış domuz eti veya jambon ve parmesan peynirinden yapılan sosla tatlandırılan makarna yemeği

CARBONARA : English Turkish

adj. (makarnanın) carbonara sosu ile yapılan (yumurta kıyılmış domuz eti veya jambon ve parmesan peyniri)

CARBONARI : English Turkish

n. yönetim şeklini cumhuriyete çevirmek amacıyla ondokuzuncu yüzyılın başlarında oluşturulan İtalya'da gizli siyasi bir teşkilatın üyeleri

CARBONATE : English Turkish

n. karbonat

CARBONATE : English Turkish

v. karbonata çevirmek, karbonatlamak, kömürleştirmek

CARBONATE OF LIME : English Turkish

n. kalsiyum karbonat

CARBONATE OF SODA : English Turkish

n. sodyum karbonat

CARBONATED : English Turkish

adj. karbon dioksit emdirilmiş; karbona dönüştürülmüş; karbonla birleştirilmiş; karbonata dönüştürülmüş; kabarcıklı, gazlı (bir içeceğe ait)

CARBONATED WATER : English Turkish

soda, karbonatlı su

CARBONATION : English Turkish

n. karbonlama, bir metaldeki karbon yüzdesini artırma

CARBONATOR : English Turkish

n. karbonatlayan kimse veya nesne, karbon dioksitle dolduran nesne yada kimse

CARBONDALE : English Turkish

n. Pennsylvania'da (ABD) bir şehir; Illinois'de (ABD) bir şehir

CARBONEER : English Turkish

n. silahçı, bir tüfeği tutan ve kullanan kimse

CARBONIC : English Turkish

adj. karbonik

CARBONIC ACID : English Turkish

karbonik asit, sadece solüsyon halinde bulunan ve karbon dioksitin suda çözünmesi ile elde edilen zayıf dengesiz ve renksiz asit

CARBONIC ACID GAS : English Turkish

n. karbondioksit

CARBONIC OXIDE : English Turkish

karbon oksidi

CARBONIFEROUS : English Turkish

adj. karbonlu, kömürlü

CARBONIFEROUS PERIOD : English Turkish

n. karbon çağı

CARBONISATION : English Turkish

n. karbona dönüşme süreci; karbona dönüşüyor olma süreci; bir metaldeki karbon yüzdesini artırma işlemi (ayrıca carbonization)

CARBONISE : English Turkish

v. karbona dönüşmek; karbonla birleşmek; karbona dönüşmüş olmak (ayrıca carbonize)