English
CARBURIZATION : English Turkish
n. bir metaldeki karbon yüzdesini artırma işlemi; karbonla birleştirme işlemi (ayrıca carburisation)
CARBURIZE : English Turkish
v. (Kimya) karbonla birleştirmek; karbonlamak, karbon içeren bir bileşik yaratmak (ayrıca carburise)
CARCAJOU : English Turkish
n. gelincik benzeri etçil memeli, kuzey ormanları bölgesinin yanlız yaşayan ve tünel kazan etçil memelisi
CARCASE : English Turkish
n. ceset, kadavra, gövde, iskelet, enkaz, kalıntı
CARCASS : English Turkish
n. ceset, leş, kadavra, gövde, iskelet, ölü, enkaz, kalıntı (Argo)
CARCERAL : English Turkish
adj. hapishane ile ilgili yada hapishaneye ait; cezaevine ait; mahkum gibi
CARCINOEMBRYONIC : English Turkish
adj. karsinoembriyonik, hem kanserli hemde embriyonik dokularda bulunan (Tıp)
CARCINOEMBRYONIC ANTIGEN : English Turkish
n. CEA, karsinoemriyonik antijen, fazla sigara içenlerin belirli bir kanser türünden (kolon kanseri gibi) veya diğer hastalıklardan muzdarip insanların kanında yüksek bir miktarda bulunan antijen
CARCINOGEN : English Turkish
n. kanserojen madde, kansere neden olan madde veya etmen
CARCINOGENESIS : English Turkish
n. kanser oluşumu
CARCINOGENIC : English Turkish
adj. kanserojen, kansere yol açan
CARCINOGENIC MATERIAL : English Turkish
kanserojenik malzeme, kansere neden olan madde
CARCINOGENIC METAL : English Turkish
kanserojenik metal, kansere sebebiyet verebilecek metal
CARCINOGENIC SUBSTANCE : English Turkish
kanserojenik madde, kansere neden olan madde
CARCINOGENICITY : English Turkish
n. kanser yapıcı eşyaları olma durumu
CARCINOID : English Turkish
adj. kanserli
CARCINOLOGY : English Turkish
n. kanserojen etmenleri araştıran bilim dalı
CARCINOMA : English Turkish
n. kanser, kötücül ur
CARCINOMATOID : English Turkish
adj. karsinomatoid, carcinoma (kötü huylu tümör) ile alakalı
CARCINOMATOSIS : English Turkish
n. karsinomatesis, kanserin vücut boyunca yayılması
CARCINOMATOUS : English Turkish
adj. kanserli, kansere ait
CARCINOSARCOMA : English Turkish
n. kötü huylu tümör tipi
CARD : English Turkish
n. kart, kartpostal; oyun kâğıdı, iskambil kâğıdı; tebrik kartı; kartvizit, program; esprili kimse; belge; tarak (dokuma)
CARD : English Turkish
v. kart koymak, kart açmak; fişlemek; kartlara yapıştırmak; taramak (yün vs.)
CARD BASKET : English Turkish
n. kartvizit kutusu
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani