English
CAROLINIAN : English Turkish
n. Carolinalı, Kuzey Carolina (ABD) veya Güney Carolina yerlisi veya burada yaşayan
CAROLL : English Turkish
n. bir soyadı; Louis Carroll (
1898), İngiliz bir romancı, "Alice in Wonderland (Alice Harikalar Diyarında)" eserinin yazarı
CAROLLER : English Turkish
n. ilahiler söyleyen kimse, Yılbaşı şarkıları söyleyen kimse; dua eden kimse
CAROLUS LINNAEUS : English Turkish
n. (
1778) türsel biyolojik sistem sınıflandırmasını kuran İsveçli bir bitkibilimci ve doğabilimci, Karl Linné adıyla doğdu
CAROLYN : English Turkish
n. bir kadın adı
CAROLYN BESSETTE KENNEDY : English Turkish
n. (
1999) ABD'li bir reklamcı, John F. Kennedy Jr.'ın karısı (uçakları Atlantik Okyanusu'na çakıldığında John F. Kennedy ve kız kardeşi Lauren ile birlikte öldü)
CAROM : English Turkish
n. karambol (bilardo), karambol yapmak, çarparak geri tepmek
CAROTENE : English Turkish
n. karoten, bazı bitkilerde bulunan ve vücut tarafından A vitaminine dönüştürülen hidrokarbon
CAROTENOID : English Turkish
n. karetenoid, karotene benzeyen ve bitki ve hayvanlarda bulunan her tür sarı ve kırmızı pigment
CAROTID : English Turkish
n. karotis [anat.], şahdamar
CAROTID : English Turkish
adj. şahdamarlar ile ilgili
CAROTID ARTERY : English Turkish
n. şahdamarı
CAROTIDAL : English Turkish
adj. şahdamar arterleri ile alakalı (kanı kafaya taşıyan iki büyük arterin her biri)
CAROTIN : English Turkish
n. karotin, karaciğer tarafından A vitaminine dönüştürülen karbonhidrat
CAROTINOID : English Turkish
n. karotinoid, bitki ve hayvanlarda bulunan sarı veya kırmızı pigment
CAROUSAL : English Turkish
n. alem, cümbüş, içki alemi
CAROUSE : English Turkish
v. içki alemi yapmak, içki içmek, kafayı çekmek
CAROUSEL : English Turkish
n. atlıkarınca
CAROUSER : English Turkish
n. ağır içici, çok fazla içen, çok fazla içen kimse; çılgın bir şarhoş gibi hareket eden kimse
CAROUSINGLY : English Turkish
adv. çılgın gibi içmiş bir halde; sarhoş, alkollü bir şekilde
CARP : English Turkish
n. sazan
CARP : English Turkish
v. eleştirmek, kusur bulmak, beğenmemek, mızmızlanmak
CARPACCIO : English Turkish
n. ince şekilde dilimlenen ve soslanarak servis edilen İtalyan hors d'oeuvre az pişmiş biftek veya balık yemeği
CARPAL : English Turkish
adj. bilek ile ilgili (el)
CARPAL TUNNEL : English Turkish
n. karpal tüneli, el ve parmakların bükülme hareketlerini yaptıran kasların tendonlarının geçtiği bilekteki geçit
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani