English
CHITLINGS : English Turkish
n. yağda kızartılmış domuz bağırsağından yapılan yemek, chitlins, chitterlings
CHITLINS : English Turkish
n. yağda kızartılmış domuz bağırsağından yapılan yemek, chitterlings
CHITON : English Turkish
n. antik Yunan'da kadın ve erkekler tarafından giyilen kolsuz cüppe benzeri elbise; hareket etmesi için iri kaslı ayakları ve sekiz katlı tabakadan oluşan kabuğuyla deniz yumuşakçası (Amphineura sınıfına ait)
CHITRAL : English Turkish
n. Pakistan ve Britanya Hindistanı'nda eski bir vilayet; Kuzey Pakistan ve Afganistan'a akan bir nehir; Pakistan'da bir kasaba
CHITTERLING : English Turkish
n. bumbar, kasaplık hayvan kalın bağırsağı
CHITTERLINGS : English Turkish
n. kasaplık hayvan kalın bağırsağı, bumbar
CHIV : English Turkish
n. (Argo) shiv, silah olarak kullanılan bıçak (özellikle bir sustalı)
CHIVALRIC : English Turkish
adj. saygıdeğer, yiğit, yürekli, soylu, cesur, sadık
CHIVALROUS : English Turkish
adj. şövalye gibi, cesur, mert, kibar
CHIVALROUSLY : English Turkish
adv. cesur bir şekilde, saygılı bir biçimde, sadık bir biçimde, yürekli bir şekilde
CHIVALROUSNESS : English Turkish
n. kahramanlık, cesurluk, soyluluk, yiğitlik, sadakat
CHIVALRY : English Turkish
n. şövalyelik; mertlik, kibarlık, cesaret; şövalyelik örgütü, şövalyeler
CHIVAREE : English Turkish
n. yeni evli bir çifte çaydanlık ve tabakları birbirine vurarak yapılan boğuk sesli sahte serenat
CHIVE : English Turkish
n. bıçak, frenksoğanı
CHIVE : English Turkish
v. bıçaklamak
CHIVIED : English Turkish
adj. küçük ve önemsiz saldırılar karşısında canı sıkılmış bıkmış ve kızmış
CHIVVY : English Turkish
v. avlamak, sıkmak, rahatsız etmek
CHIVY : English Turkish
v. avlamak, sıkmak, rahatsız etmek
CHLAMYDIA : English Turkish
n. hem insanları hem de hayvanları etkileyen bir seri hastalığa sebep olan bakteri (Mikrobiyoloji); genital bölgeyi etkileyen cinsel yolla bulaşan hastalık (Pataloji)
CHLAMYDOSPORE : English Turkish
n. kalın kabuklu cinsiyetsiz polen
CHLAMYDOSPORIC : English Turkish
adj. mantar tarafından üretilen kalın dış çeperli sporla (tohum) alakalı
CHLOASMA : English Turkish
n. çil, deri beneği, deri üzerindeki kahverengi benek, yanaklarda ve alında koyu renkli pigmentasyom (sıklıkla hamile kadınlarda, ağız yoluyla alınan gebelik önleyici ilaç kullanan kadınlarda veya menopoza girmiş kadınlarda meydana gelen), chloasma, hamilelik maskesi
CHLOE : English Turkish
n. bir kadın adı; Daphnis'in âşığı (Yunan Mitolojisi)
CHLORAL : English Turkish
n. kloral
CHLORAL HYDRATE : English Turkish
n. kloral hidratı
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani