Multilingual Turkish Dictionary

English

English
CLAUDIUS GALENUS OF PERGAMUM : English Turkish

n. Pergamumlu Claudius Galenus, Galen (MS
201), antik bir Yunan hekimi ve yazarı

CLAUDIUS PTOLEMAEUS : English Turkish

n. dünyanın evrenin merkezini olduğunu iddia etmiş olan bir 2'nci yüzyıl Mısırlı gökbilimci coğrafyacı ve matematikçisi

CLAUS : English Turkish

n. bir erkek adı; bir soyadı

CLAUSAL : English Turkish

adj. cümle ile alakalı; özne ve yüklem içeren bir cümlenin parçası ile alakalı (Gramer)

CLAUSE : English Turkish

n. cümle, cümlecik; madde, bent; fıkra

CLAUSTRAL : English Turkish

adj. manastır ile ilgili

CLAUSTRATION : English Turkish

n. bir dehlize/manastıra hapsetme eylemi

CLAUSTROPHOBE : English Turkish

n. klostrofobiden (kapalı mekanlarda kalma korkusu) muzdarip kimse

CLAUSTROPHOBIA : English Turkish

n. klostrofobi, kapalı yer korkusu

CLAUSTROPHOBIAC : English Turkish

n. klostrofobiden (kapalı mekanlarda kalma korkusu) muzdarip kimse

CLAUSTROPHOBIC : English Turkish

adj. klostrofobik, klostrofobi ile alakalı, kapalı mekanlarda kalma korkusu ile alakalı

CLAVA : English Turkish

n. bir algılayıcı antenin çubuk şeklindeki ucu (böceklerde)

CLAVAL : English Turkish

adj. bir sensör anteninin çubuk şeklindeki ucu ile alakalı (böceklerde)

CLAVATE : English Turkish

adj. sopa/çubuk şeklinde olan

CLAVATED : English Turkish

adj. sopa/çubuk şeklinde olan

CLAVATELY : English Turkish

adv. çubuk gibi, sopa şeklinde

CLAVE : English Turkish

n. müzikal sesler çıkarmak için kullanılan çubuk, vurmalı enstrümanların vurma aleti çiftinden her biri

CLAVECIN : English Turkish

n. harpsikord, eski tip piyano (müzikal enstrüman)

CLAVER : English Turkish

n. (Esas olarak İskoçça) sohbet, dedikodu; boş aylak işi konuşma

CLAVICHORD : English Turkish

n. klavsen

CLAVICHORDIST : English Turkish

n. klavsen (erken dönem müzikal enstrümanı) çalan kimse

CLAVICLE : English Turkish

n. köprücük kemiği, klavikula

CLAVICULAR : English Turkish

adj. köprücük kemiği (collarbone) ile alakalı

CLAVIER : English Turkish

n. klavye, tuşlar, tuşlu çalgı

CLAVIERIST : English Turkish

n. org çalan kimse, orkçu