Multilingual Turkish Dictionary

English

English
CLOSE-FISTED : English Turkish

adj. aşırı derecede ekonomik, ucuz, kelepir

CLOSEABLE : English Turkish

adj. kapatılabilir

CLOSED : English Turkish

adj. kapalı, kapatılmış, kapanmış

CLOSED A DEAL : English Turkish

ir iş anlaşması yapma, bir işlem yapma

CLOSED ACCOUNT : English Turkish

para çekimi yapılamayan banka hesabı

CLOSED AN OPTION : English Turkish

ir olasılığı saf dışı bırakma, bir olasılığı eleme

CLOSED BOOK : English Turkish

kapalı kitap, gizemli, bilinmeyen, muamma (bazen gizemli bir insan için söylenen)

CLOSED CAPTIONING : English Turkish

n. yayın metnini altyazılama [tv]

CLOSED CIRCUIT : English Turkish

kapalı devre

CLOSED CONTRACT : English Turkish

değiştirilemez şartları olan kontrat

CLOSED CORPORATION : English Turkish

kapalı şirket, sermayesine az sayıda insanın sahip olduğu şirket

CLOSED DOOR : English Turkish

kapalı kapı, açık olmayan kapı

CLOSED ECONOMY : English Turkish

kapalı ekonomi, diğer sistemlerle ticaret gerçekleştirmeyen ekonomik sistem

CLOSED FILE : English Turkish

kapalı dosya, genellikle bir destek dosyası olarak çalışan değiştirilemeyen bilgisayar dosyası

CLOSED FOR LUNCH : English Turkish

öğle yemeği için kapalı

CLOSED GAPS : English Turkish

kapalı saflar, farklılıkları azaltılmış, açıklıkları kapanmış, boşlukları doldurulmuş

CLOSED HIS EYES TO : English Turkish

önemsemeyen, dikkat etmeyen

CLOSED ISSUE : English Turkish

itmiş mesele, daha fazla tartışmaya veya değişikliğe açık olmayan konu, kapatılmış konu

CLOSED LINE : English Turkish

iki ucun buluştuğu çizgi

CLOSED MEETING : English Turkish

sadece davet edilenlerin katılıp seyredebileceği toplantı

CLOSED MILITARY AREA : English Turkish

kapalı askeri bölge, askerler haricinde hiçkimsenin sınırlarını aşamayacağı ordaki askerlere tahsis edilmiş alan

CLOSED MILITARY ZONE : English Turkish

kapalı askeri bölge, askerler haricinde hiçkimsenin sınırlarını aşamayacağı ordaki askerlere tahsis edilmiş alan

CLOSED ON HIM : English Turkish

onu engelleyen, onu çevreleyen

CLOSED RANKS : English Turkish

sıkılaştırılmış saflar, asker sıraları arasındaki mesafeyi sıkılaştıran; birleştirme

CLOSED SESSION : English Turkish

kapalı oturum, sadece belirli katılımcıların katılabileceği oturum veya kurul