Multilingual Turkish Dictionary

English

English
CLOSE COMBAT : English Turkish

göğüs göğüse çarpışma, göğüs göğüse savaş

CLOSE COOPERATION : English Turkish

yakın işbirliği içerisinde beraber çalışma

CLOSE CROPPED : English Turkish

kısa kesilmiş

CLOSE DOWN : English Turkish

kapatmak, kesmek, kesilmek, kapanmak, son verilmek

CLOSE ELECTION : English Turkish

n. seçimi az bir farkla alma

CLOSE ENCOUNTERS OF THE THIRD KIND : English Turkish

n. Üçüncü Türden Yakın Karşılaşmalar, Richard Dreyfuss ve Teri Garr'ın rol aldıkları 1977 yapımı bir bilimkurgu filmi (Steven Spielberg yönetmiştir)

CLOSE FIGHT : English Turkish

n. göğüs göğüse savaş, şiddetli çatışma

CLOSE FISTED : English Turkish

cimri, pinti, eli sıkı

CLOSE FIT : English Turkish

n. dar kalıp, sıkı geçme

CLOSE FITTING : English Turkish

dar, sıkı

CLOSE FRIEND : English Turkish

yakın arkadaş, canciğer dost

CLOSE FRIENDS : English Turkish

yakın arkadaşlar, sıkı dostlar

CLOSE GRAINED : English Turkish

ince damarlı (ağaç)

CLOSE HAULED : English Turkish

orsa giden

CLOSE IN : English Turkish

kısalmak (günler), karanlık basmak

CLOSE KNIT : English Turkish

adj. bütünleşmiş, birbirine bağlı

CLOSE LIPPED : English Turkish

adj. ağzı sıkı, kapalı kutu

CLOSE ON : English Turkish

aşağı yukarı

CLOSE ON A PERSON'S TAIL : English Turkish

kuyruğundan ayrılmama, bir insnanın gerisinden yakından takip etme

CLOSE ONE'S EYE TO : English Turkish

önemsememek, aldırış etmemek, hiçe saymak

CLOSE ONE'S EYES : English Turkish

gözlerini kapatmak; çevresinde olup bitenlere karşı gözleri kör olmak, olan şeyleri önemsememek

CLOSE ONE'S EYES TO : English Turkish

görmemezlikten gelmek, önemsememek, aldırmamak

CLOSE OUT : English Turkish

oşaltmak, tahliye etmek, tasfiye etmek, indirimli satmak, elden çıkarmak

CLOSE OUT SALE : English Turkish

n. indirimli satış

CLOSE PROXIMITY : English Turkish

n. en yakınlık