Multilingual Turkish Dictionary

English

English
COSMOGONIST : English Turkish

n. evrendoğum öğrencisi, kozmogoni öğrencisi (evrenin doğuşu ve yapısını inceleyen bilim)

COSMOGONY : English Turkish

n. kozmogoni, evrendoğum

COSMOGRAPHY : English Turkish

n. kozmografi

COSMOLOGICAL : English Turkish

adj. kozmolojik, kozmoloji ile ilgili (evrenin doğuşu ve yapısını inceleyen bilim)

COSMOLOGIST : English Turkish

n. kozmolog, kozmoloji araştırmacısı veya uzmanı (evrenin doğuşu ve yapısını inceleyen bilim)

COSMOLOGY : English Turkish

n. kozmoloji, evrenbilim

COSMONAUT : English Turkish

n. kozmonot, uzay adamı

COSMONAUTICS : English Turkish

n. uzay yolculuğu, uzayda yolculuk bilimi

COSMOPOLIS : English Turkish

n. kozmopolit şehir, değişik ülkelerden gelen insanların yaşadığı, uluslararası önemi olan şehir

COSMOPOLITAN : English Turkish

n. kozmopolit, dünya vatandaşı, ulusal özelliğini yitirmiş kimse

COSMOPOLITAN : English Turkish

adj. kozmopolit, çok uluslu

COSMOPOLITAN VIEWS : English Turkish

kozmopolit bakış, dünyasal görüşler, sofistike fikirler

COSMOPOLITANISE : English Turkish

v. kozmopolit hale getirmek, kozmopolit yapmak, dünyasal yapmak (ayrıca cosmopolitanize)

COSMOPOLITANISM : English Turkish

n. kozmopolitlik

COSMOPOLITANIZE : English Turkish

v. kozmopolit hale getirmek, kozmopolit yapmak, dünyasal yapmak (ayrıca cosmopolitanise)

COSMOPOLITE : English Turkish

n. kozmopolit, dünya vatandaşı; birçok ülkeyi ziyaret etmiş olan, dünya hakkında çok şey bilen kişi

COSMOPOLITISM : English Turkish

n. kozmopolitizm, kozmopolit bir kişinin karakteri; ulusal veya yerel acayipliği ve önyargıları önemsememek

COSMOS : English Turkish

n. evren, kozmos, kâinat, düzen; kozmos çiçeği

COSPONSOR : English Turkish

n. birlikte sponsor olan kişi, birlikte destekleyici, iki veya daha fazla sponsordan biri

COSPONSOR : English Turkish

v. birlikte, finanse etmek, desteklemek, başka sponsorlarla birlikte parasal destek sağlamak

COSPONSORSHIP : English Turkish

n. birlikte destekleyicilik, müşterek destek, ortak sponsorluk

COSSACK : English Turkish

n. kazak

COSSET : English Turkish

n. şımartmak, üstüne titremek

COST : English Turkish

n. masraf, paha, maliyet, fiyat; zarar

COST : English Turkish

v. tutmak; neden olmak, mal olmak, etmek