Multilingual Turkish Dictionary

English

English
COST OF LIVING ALLOWANCE : English Turkish

pahalılık zammı

COST OF LIVING INCREMENT : English Turkish

hayat pahalılığı ödemesi, tüketici mallarının maliyetindeki artış nedeniyle maaşa yapılan zam

COST OF LIVING INDEX : English Turkish

geçim indeksi, hayat pahalılığı göstergesi

COST OF MONEY : English Turkish

para alma maliyeti, para toplamaya ilişkin fiyat

COST PLUS : English Turkish

maliyet artı kâr

COST PRICE : English Turkish

maliyet fiyatı

COST-BENEFIT ANALYSIS : English Turkish

maliyet fayda analizi, mali kararlar alırken dikkate alınması gereken faktörleri belirleme yöntemi

COST-PUSH INFLATION : English Turkish

maliyet enflasyonu, üretim maliyetlerinin artması nedeniyle fiyatların yükselmesi

COSTA : English Turkish

n. kosta, kaburga (Anatomi, Zooloji)

COSTA RICA : English Turkish

kostarika

COSTA RICAN : English Turkish

n. Costa Ricalı, Costa Rica yerlisi veya burada yaşayan

COSTA RICAN : English Turkish

adj. Costa Rica'nın veya Costa Rica ile ilgili, Costa Rica'ya özgü

COSTAL : English Turkish

adj. kaburgalara ait; yaprak damarı

COSTARD : English Turkish

n. İngiliz elması, kafa, baş

COSTATE : English Turkish

adj. kaburgalı

COSTECTOMY : English Turkish

n. kostektomi, kaburganın veya kaburga parçasının ameliyatla alınması

COSTER : English Turkish

n. seyyar satıcı, seyyar meyve satıcısı, seyyar balıkçı

COSTERMONGER : English Turkish

n. seyyar satıcı, seyyar meyve satıcısı, seyyar balıkçı

COSTING : English Turkish

n. fiyat tespiti

COSTIVE : English Turkish

adj. kabız; cimri, hasis

COSTIVELY : English Turkish

adv. cimri bir şekilde, kesinti durumunda, kabızlık halinde

COSTIVENESS : English Turkish

n. kabızlık; cimrilik, pintilik

COSTLESS : English Turkish

adj. bedava, maliyeti olmayan

COSTLINESS : English Turkish

n. pahalılık, paha, değer; ihtişam, lüks

COSTLY : English Turkish

adj. lüks, pahalı, değerli, pahalıya mal olan