Multilingual Turkish Dictionary

English

English
CUSP : English Turkish

n. doruk, sivri uç, zirve, uç

CUSPATE : English Turkish

adj. sivri uçlu, sivri çıkıntıları olan, sivri kenarları olan

CUSPATED : English Turkish

adj. sivri uçlu, uçları olan, sivri

CUSPED : English Turkish

adj. sivri uçlu

CUSPID : English Turkish

n. köpek dişi

CUSPIDAL : English Turkish

adj. sivri uçlu

CUSPIDATE : English Turkish

adj. dilimli, sivri uçlu

CUSPIDATED : English Turkish

adj. sivrilmiş, sivri, sivri uçları olan

CUSPIDATED : English Turkish

adj. sivrilmiş, sivri, sivri ucu olan

CUSPIDOR : English Turkish

n. tükürük hokkası

CUSS : English Turkish

n. lanet, küfür; tip, adam, herif

CUSS OUT : English Turkish

v. küfretmek, sövmek, müstehcen dil kullanmak; kaba dil kullanarak öfke ile azarlamak

CUSS WORD : English Turkish

n. küfür, hakaret

CUSSED : English Turkish

adj. lanetli, inatçı, ters

CUSSEDNESS : English Turkish

n. inatçılık, terslik, huysuzluk

CUSSER : English Turkish

n. küfreden kimse söven kimse, müstehcen dil kullanan kimse

CUSSWORD : English Turkish

n. küfür, lanet

CUSTARD : English Turkish

n. koyu krema, krema; vanilyalı sos

CUSTARD APPLE : English Turkish

n. hint ayvası

CUSTARD PIE : English Turkish

n. kremalı turta, gürültülü komedi

CUSTARD POWDER : English Turkish

n. krema tozu

CUSTER : English Turkish

n. General George Armstrong Custer (
1876), Amerikan İç Savaşı sırasında bir Birlik generali; bir soyadı

CUSTODES ROTULORUM : English Turkish

n. (Latince) "keeper of the rolls (Chancery yüksek mahkemesi istinaf dairesi hâkimi)", Chancery yüksek mahkemesi istinaf dairesi hâkimi (İngiliz Kanunu)

CUSTODIAL : English Turkish

adj. koruma ile ilgili, gözetim ve vesayete ait veya ilgili; koruyucuya ait veya ilgili

CUSTODIAN : English Turkish

n. kapıcı, bekçi; muhafız; sorumlu kimse, veli; vasi