Multilingual Turkish Dictionary

English

English
DILUTIVE : English Turkish

adj. sulandırıcı, sulandıran, sulanmaya neden olan, bir sıvıyı incelten

DILUVIAL : English Turkish

adj. diluviyum, selden ileri gelen, tufan sonucu oluşan, büyük tufan'a ait

DILUVIUM : English Turkish

n. dilüviyum, tufan çöküntüsü, buzulların sürüklediği kaya parçası, olayları tarihteki sellere mâl ederek açıklama

DIM : English Turkish

v. karartmak, bulandırmak, kararmak, bulanmak; donuklaştırmak, sönükleşmek

DIM : English Turkish

adj. bulanık, anlayışsız; sönük; donuk; kalın kafalı

DIM LIGHT : English Turkish

zayıf ışık, güçlü olmayan ışık, parlak olmayan ışık, sönük ışık

DIM OUT : English Turkish

karartmak, karartma uygulamak

DIM SUM : English Turkish

n. et veya deniz ürünleriyle doldurulmuş ve kızartılmış ya da buğulanmış börek çeşitlerinden oluşan küçük Çin yemeği porsiyonu

DIM WITTED : English Turkish

n. beyinsiz, salak, aptal, geri zekâlı

DIMAGGIO : English Turkish

n. Dimaggio, soyadı; Joe DiMaggio (
1999), 1900'lü yılların ortalarında oynayan ünlü profesyonel besybol oyuncusu (Onur Listesi üyesi, 1940'larda NY Yankileri üyesi)

DIME : English Turkish

n. on sent [amer.], on sentlik para

DIME : English Turkish

adj. ucuz

DIME A DOZEN : English Turkish

eş para etmez, ucuz, pahalı olmayan, herhangi bir yerde ucuza alınabilir

DIME BAG : English Turkish

on dolar değerinde yasadışı uyuşturucu

DIME DROPPER : English Turkish

(Argo) haberci, haber veren, ihbar eden, gammaz, ispiyoncu

DIME NOVEL : English Turkish

ucuz roman

DIME STORE : English Turkish

ucuzcu dükkân

DIME STORE PSYCHOLOGY : English Turkish

pop psikolojisi, psikoloji konseptiyle ilgili olarak belirsiz bilgiye dayana yorumlar ve açıklamalar

DIMENHYDRINATE : English Turkish

n. dimenhidrinat, mide bulantısı ve alerjileri azaltan bir ilaç

DIMENSION : English Turkish

n. boyut, ebat, ölçü

DIMENSION : English Turkish

v. boyutlarını ayarlamak, ölçülerini koymak, çaplamak

DIMENSIONAL : English Turkish

adj. boyutlu, ölçülü

DIMENSIONALITY : English Turkish

n. boyutluluk, boyutlu olma durumu, belirli bir boyut veya ölçüsü olma durumu

DIMENSIONALLY : English Turkish

adv. boyutlarla, boyutlu bir şekilde, boyut ölçüleri (yükseklik genişlik ve derinlik) olan bir şekilde

DIMENSIONLESS : English Turkish

adj. boyutsuz, boyutları olmayan, yükseklik genişlik ve derinliği olmayan