Multilingual Turkish Dictionary

English

English
DIGLOSSIA : English Turkish

n. iki dillilik, iki dilli olma durumu, dilin ikiye bölünmüş olması durumu

DIGNIFIED : English Turkish

adj. değerli, şerefli, asil, ağır, ağırbaşlı, temkinli

DIGNIFIED APPEARANCE : English Turkish

oturaklı görünüş, ağırbaşlı görünüm, ayrıcalıklı duruş, görkemli tavır

DIGNIFIEDLY : English Turkish

adv. etkileyici bir şekilde, ağırbaşlı bir şekilde, asil bir şekilde, oturaklı bir şekilde

DIGNIFY : English Turkish

v. değer vermek, şeref vermek, paye vermek

DIGNITARY : English Turkish

n. yüksek mevkili kimse; büyük adam; ruhani lider

DIGNITY : English Turkish

n. şeref, itibar, asalet, ağırbaşlılık, haysiyet, yücelik; temkin; yüksek makam

DIGRAPH : English Turkish

n. tek sesi oluşturan iki harf

DIGRESS : English Turkish

v. dışına çıkmak, sapmak; konuyu dağıtmak

DIGRESSION : English Turkish

n. konudan ayrılma, konu dışı söz

DIGRESSIVE : English Turkish

adj. konu dışı; yersiz, gereksiz

DIGRESSIVELY : English Turkish

adv. gereksiz bir şekilde, yersiz bir şekilde

DIGS : English Turkish

n. pansiyon, yurt

DIGS FOR OIL : English Turkish

petrol aramaları

DIGUE : English Turkish

n. bent, ark, kanal

DIHEDRAL : English Turkish

adj. iki düzlemli, dihedral, v şeklinde

DIHYDRATE : English Turkish

n. dihidrat, iki su molekülü içeren, iki su molekülü içeren karbonhidrat

DIHYDROERGOTAMINE : English Turkish

n. dihidroergotamin, metansülfonat, migren baş ağrılarında ilaç olarak kullanılan şeffaf bir bileşim

DIHYDROSTREPTOMYCIN : English Turkish

n. verem tedavisinde kullanılan bir antibiyotik

DIHYDROTACHYSTEROL : English Turkish

n. dihidrotakisterol, tiroit bezinin işlevini yeterince yerine getirememesi rahatsızlığı tedavisinde kullanılan bir ilaç

DIHYDROTESTOSTERONE : English Turkish

n. dihidrotestosteron, testosteronların yan ürünü, testosteronun kullanım ve faaliyetlerine sahip androjen, testosteronun aktif formu olan androjen, güçlü androjenik hormon

DIJON : English Turkish

n. Dijon, orta Fransa'da bir şehir; baharatlı hardal türü

DIJON MUSTARD : English Turkish

Dijon hardalı, aslen Dijon'da (Fransa) yapılan güzel baharatlı hardal türü

DIKE : English Turkish

n. set, bent; duvar; siper, hendek, kanal; lezbiyen, sevici kadın

DIKE : English Turkish

v. hendek açmak; set çekmek, set yaparak korumak; süslemek