Multilingual Turkish Dictionary

English

English
DIGITAL-TO-ANALOG : English Turkish

n. dijitalden analoğa, dijital sinyallerden analog sinyallere, D/A

DIGITALIA : English Turkish

n. dijitaller, (Bilgisayar) dijital kütle medya, eğlence ve sanatın dijital veya bilgisayarlı biçimi (internet bilgisayar grafikleri vs gibi)

DIGITALIN : English Turkish

n. dijitalin, yüksükotu, dijitaliz bitkisinin (yüksükotunun) zehirli maddesi

DIGITALIS : English Turkish

n. yüksükotu, yüksükotundan yapılan kâlp ilacı

DIGITALISATION : English Turkish

n. (Britanya İngilizcesi) (Tıp) dijitalizasyon, kalp hastalığının dijitaliz (yüksükotu) kullanılarak tedavi edilmesi (kalp canlandırılması); dijitaliz (yüksükotu) ile yapılan tedavinin sonucu (digitalization olarak da yazılır)

DIGITALISE : English Turkish

v. (Britanya İngilizcesi) dijitalize etmek, kalp hastalığını dijitaliz (yüksükotu) kullanarak tedavi etmek; dijitalleştirmek, analog veriyi dijital veriye dönüştürmek, dijital biçime dönüştürmek (digitalize olarak da yazılır)

DIGITALIZATION : English Turkish

n. (Amerikan İngilizcesi) (Tıp) dijitalizasyon, kalp hastalığının dijitalis (yüksükotu) kullanılarak tedavi edilmesi (kalp canlandırılması); dijitalis (yüksükotu) ile yapılan tedavinin sonucu (digitalisation olarak da yazılır)

DIGITALIZE : English Turkish

v. (Amerikan İngilizcesi) dijitalize etmek, kalp hastalığını dijitaliz (yüksükotu) kullanarak tedavi etmek; dijitalleştirmek, analog veriyi dijital veriye dönüştürmek, dijital biçime dönüştürmek (digitalise olarak da yazılır)

DIGITALLY : English Turkish

adv. dijital olarak, dijital bir şekilde, sayısal olarak

DIGITATA : English Turkish

n. baobap

DIGITATE : English Turkish

adj. parmaklı, el şeklinde, perdesiz parmaklı

DIGITATED : English Turkish

adj. parmaklı, el şeklinde, perdesiz parmaklı

DIGITATELY : English Turkish

adv. parmaklarla, parmaklı bir şekilde, parmak benzeri bir şekilde

DIGITATION : English Turkish

n. dijitasyon, parmak benzeri şekil, parmak benzeri çıkıntı

DIGITI : English Turkish

pref. parmak, el parmağı, ayak parmağı; el veya ayak parmaklarıyla ilgili

DIGITIGRADE : English Turkish

adj. sadece ayak parmaklarına basarak yürüme (dört ayaklı hayvanlarda olduğu gibi)

DIGITISATION : English Turkish

n. (Britanya İngilizcesi) dijital hale getirme, analog veriyi dijital veriye dönüştürme (digitization olarak da yazılır)

DIGITISE : English Turkish

v. (Britanya İngilizcesi) dijital hale getirmek, analog veriyi dijital veriye dönüştürmek (digitize olarak da yazılır) (Elektronik, Bilgisayar)

DIGITISER : English Turkish

n. (Britanya İngilizcesi) dijital hale getiren, dijitale dönüştüren, analog veriyi dijital veriye dönüştüren alet (digitizer olarak da yazılır)

DIGITIZATION : English Turkish

n. (Amerikan İngilizcesi) dijital hale getirme, analog veriyi dijital veriye dönüştürme (digitisation olarak da yazılır)

DIGITIZE : English Turkish

v. (Amerikan İngilizcesi) dijital hale getirmek, analog veriyi dijital veriye dönüştürmek (digitise olarak da yazılır) (Elektronik, Bilgisayar)

DIGITIZER : English Turkish

n. (Amerikan İngilizcesi) dijital hale getiren, dijitale dönüştüren, analog veriyi dijital veriye dönüştüren alet (digitiser olarak da yazılır)

DIGITIZING TABLET : English Turkish

dijitalize eden tablet, sayısallaştırıcı tablet, sayısallaştıran tablet, bir tablet ve kopya kalemi içeren işaret aygıtı, bir sanatçının kalem vuruşlarını bilgisayar grafiklerine dönüştüren giriş aygıtı

DIGITOXIN : English Turkish

n. dijitoksin, kalp ilacı olarak kullanılan kimyasal bir madde

DIGLADIATE : English Turkish

v. gladyatörler gibi dövüşmek; eskrim yapmak, kılıçlarla dövüşmek; şiddetle kavga etmek; hunharca çarpışmak