English
DIPLOCOCCOID : English Turkish
adj. diplokok (çift halde oluşan küre biçimli bakteri) grubuna benzeyen
DIPLOCOCCUS : English Turkish
n. diplokok, çift halde oluşan küre biçimli bakteri familyası
DIPLODOCUS : English Turkish
n. eski Jurassic döneminden dört ayağı ile uzun ince bir boynu olan ve ot yiyen Kuzey Amerika'ya özgü çok büyük bir dinozor
DIPLOID : English Turkish
n. diployid
DIPLOMA : English Turkish
n. diploma
DIPLOMA AWARDING CEREMONY : English Turkish
diploma töreni, diploma ödül töreni, mezuniyet diplomalarının takdim edildiği resmî tören
DIPLOMACY : English Turkish
n. diplomasi, ilişkilerde ustalık, siyaset
DIPLOMAED : English Turkish
adj. diplomalı, mezun, diploma
DIPLOMAT : English Turkish
n. diplomat, uluslararası ilişkiler uzmanı, insan ilişkilerinde usta kimse
DIPLOMATE : English Turkish
n. diplomalı, diploma sahibi (özellikle doktor veya mühendis)
DIPLOMATIC : English Turkish
adj. diplomatik, siyasi, dış politika ile ilgili, ilişkilerde usta; resmi belgelere dayanan; orijinalin tam kopyası olan
DIPLOMATIC ANSWER : English Turkish
diplomatik cevap, dikkatli cevap, politik yanıt, özenli yanıt
DIPLOMATIC BODY : English Turkish
diplomat topluluğu, elçi ve elçilik görevlileri toplulluğu
DIPLOMATIC COMPOUND : English Turkish
diplomatik yerleşke, diplomatlar tarafından ve diplomatik amaçlarla kullanılan ilişik binalar alanı
DIPLOMATIC CORPS : English Turkish
diplomat topluluğu
DIPLOMATIC IMMUNITY : English Turkish
diplomatik dokunulmazlık, yabancı ülkelerdeki diplomatlara tanınan yasal dokunulmazlık
DIPLOMATIC INCIDENT : English Turkish
diplomatik olay, diplomatik gelişme, iki ülke arasındaki ilişkilerle ilgili olay
DIPLOMATIC PASSPORT : English Turkish
diplomatik pasaport, bir diplomata verilen ve özel ayrıcalıklar sağlayan pasaport
DIPLOMATIC RELATIONS : English Turkish
diplomatik ilişkiler, iki ülke arasındaki siyasi ilişkiler
DIPLOMATIC SERVICE : English Turkish
diplomatik hizmet, dışişleri hizmeti
DIPLOMATIC SLAP IN THE FACE : English Turkish
yüze vurulan diplomatik şamar, bir ülke veya bir temsilcisi tarafından başka bir ülkeye veya temsilcisine karşı sergilenen aşağılayıcı veya saygısızca davranış
DIPLOMATICALLY : English Turkish
adv. diplomatik bir şekilde, özenli bir şekilde, siyasi bir şekilde, hassasça, iyi tartarak
DIPLOMATICS : English Turkish
n. eski resmi belgeleri inceleme bilimi
DIPLOMATISE : English Turkish
v. (Britanya İngilizcesi) diplomatik olmak, diplomasi kullanmak, özenli olmak, diplomasi teknikleri kullanmak (diplomatize olarak da yazılır)
DIPLOMATIST : English Turkish
n. diplomat, insan ilişkilerinde usta kimse
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani