Multilingual Turkish Dictionary

English

English
DISPERSEDLY : English Turkish

adv. dağınık olarak

DISPERSER : English Turkish

n. dağıtan kimse veya şey, dağıtıcı, dağıtan

DISPERSING LENS : English Turkish

dağıtıcı mercek, dağıtan lens, ışığı farklı renk ışınlarına bölen lens

DISPERSION : English Turkish

n. dağıtım, dağılma, dağılım, dağınıklık; yahudilerin sürgün sonrası dağılmaları

DISPERSION MEDIUM : English Turkish

n. dağılım ortamı

DISPERSION OF CLOUDS : English Turkish

ulutların dağılması, gökyüzünün açılması

DISPERSION OF FOG : English Turkish

sis dağılması, sisin yok olması

DISPERSION PATTERN : English Turkish

n. dağılım şekli

DISPERSIVE : English Turkish

adj. dağıtıcı

DISPIRIT : English Turkish

v. keyfini kaçırmak, moralini bozmak; cesaretini kırmak

DISPIRITED : English Turkish

adj. moralsiz, keyifsiz, neşesiz; cesaretsiz

DISPIRITEDLY : English Turkish

adv. üzüntülü bir şekilde, keyifsizce, mutsuz bir şekilde, kasvetli bir şekilde

DISPIRITEDNESS : English Turkish

n. keyfi kaçmış olma, moral bozukluğu

DISPITEOUS : English Turkish

adj. acımasız, gaddar, kinci, kindar; kötü niyetli, fena, hain

DISPLACE : English Turkish

v. yerinden çıkarmak, yerinden etmek, yerine geçmek, çıkarmak

DISPLACED : English Turkish

adj. yerinden edilmiş, yerinden oynatılmış, normal yerinden kaldırılmış; açığa alınmış, görevden alınmış; devrilmiş, değiştirilmiş, yerine yenisi konulmuş

DISPLACED PERSON : English Turkish

işgal ettiği ülkelerden almanyaya gönderilen işçi

DISPLACEMENT : English Turkish

n. yerinden çıkarma, yerinden etme, yerini alma; kaydırım [fiz.]; deplasman (gemi)

DISPLAY : English Turkish

n. sergileme, teşhir, debdebe, gösterme, gösteriş, sergi; görüntü, ekran; büyük puntolarla basma

DISPLAY : English Turkish

v. sergilemek, göstermek, gösteriş yapmak, göz önüne sermek, teşhir etmek, gözler önüne sermek, açığa çıkarmak; büyük puntolarla basmak

DISPLAY A FLAG : English Turkish

ayrak göstermek, bayrak sallamak, bayrak kaldırmak

DISPLAY ADAPTER : English Turkish

görüntü kartı, görüntü bağdaştırıcısı, grafik kartı, bir monitörde çıktı görüntüsünü sağlayan genişletme kartı

DISPLAY ADVERTISING : English Turkish

n. tanıtım reklâmcılığı

DISPLAY ARTIST : English Turkish

n. reklâm yapımcısı, dekoratör

DISPLAY BEHAVIOR : English Turkish

n. çiftleşme dönemi davranışları