Multilingual Turkish Dictionary

English

English
DISPLAY CARD : English Turkish

ekran kartı, görüntü kartı, (Bilgisayar) bir ekranın veya monitörün bir bilgisayara bağlanmasını sağlayan kart, bir monitörde çıktı gösterimi işlemi yapan genişletme kartı

DISPLAY DATA CHANNEL : English Turkish

Görüntü Veri Kanalı,DDC, bilgisayar ve video adaptörü arasındaki iletişim için bir standart (video kartındaki seçenekler hakkında bilgi göndermek ,gösterilen dosyanın konfigürasyonunu ayarlamak için bilgisayar tarafından kullanılan)

DISPLAY DRIVER : English Turkish

görüntü sürücüsü, ekran sürücüsü, bir monitörü veya başkaca bir görüntüleme cihazını çalıştırmak için gerekli veriyi içeren küçük program (Bilgisayar)

DISPLAY OF : English Turkish

-nın görüntüsü,
nın gösterimi,
nın sergilenmesi,
nın görüntülenmesi

DISPLAY OF DISRESPECT : English Turkish

saygısızlık gösterisi, saygısızlık sergilenmesi

DISPLAY OF SMTH : English Turkish

v. sergilemek, teşhir etmek

DISPLAY ONE'S CARDS : English Turkish

kartlarını göstermek, elini diğer oyunculara göstermek, elindeki kartları diğer oyunculara göstermek (İskambil)

DISPLAY UNIT : English Turkish

ekran

DISPLAY WINDOW : English Turkish

v. vitrin, camekân

DISPLAYABLE : English Turkish

adj. gösterilebilir, sergilenebilir

DISPLAYED COURAGE : English Turkish

cesaret gösterdi, cesurluk sergiledi, yüreklilik gösterdi

DISPLAYED ENTHUSIASM : English Turkish

heves gösterdi, heves sergiledi

DISPLAYED GOOD CITIZENSHIP : English Turkish

iyi vatandaşlık gösterdi, iyi bir yurttaşlık sergiledi

DISPLAYED KNOWLEDGE : English Turkish

ilgelik gösterdi, akıllılık sergiledi, ustalık gösterdi

DISPLAYED PATIENCE : English Turkish

sabır gösterdi, sabır sergiledi, tolerans gösterdi

DISPLAYED SELF-CONTROL : English Turkish

otokontrol gösterdi, kendi kendini kontrol etme sergiledi

DISPLAYED THE INITIATIVE : English Turkish

inisiyatif gösterdi, inisiyatif sergiledi, harekete geçme becerisi ve yeteneği gösterdi

DISPLAYED TOLERANCE : English Turkish

tolerans gösterdi, esneklik gösterdi, sabır gösterdi

DISPLAYER : English Turkish

n. gösteren, gösterici, sergileyen, halkın görmesi için sergileyen kimse

DISPLAYING : English Turkish

adj. sergileyen, sergi, tanıtım, görüntü

DISPLAYING INTEGRITY : English Turkish

içtenlik gösterme, samimiyet sergileme, ahlaki değerlere bağlılık gösterme

DISPLAYMAN : English Turkish

n. reklâm yapımcısı, dekoratör

DISPLEASE : English Turkish

v. darıltmak, gücendirmek, canını sıkmak, hoşuna gitmemek

DISPLEASED : English Turkish

adj. hoşnutsuz, memnuniyetsiz, dargın, kırgın

DISPLEASING : English Turkish

adj. nahoş, can sıkıcı, hoşa gitmeyen