Multilingual Turkish Dictionary

English

English
DOLLY IN : English Turkish

kamerayı yaklaştırmak

DOLLY OUT : English Turkish

kamerayı uzaklaştırmak

DOLLY SHOP : English Turkish

gemi bakkalı, rehinci

DOLLY SHOT : English Turkish

v. kaydırmalı çekim

DOLLY TUB : English Turkish

leğen

DOLMAN : English Turkish

n. pelerin kollu kadın mantosu, dolama, panço

DOLMAN SLEEVE : English Turkish

n. pelerin kol

DOLMEN : English Turkish

n. dolmen, taş gömüt

DOLOMITE : English Turkish

n. dolomi, kalsiyum ve magnezyumlu taş

DOLOMITISATION : English Turkish

n. (Britanya İngilizcesi) dolomitizasyon, dolomitleme, dolomitleşme, beyaz mermer halini alma, dolomite dönüşme veya dönüştürülme jeokimyasal süreci, kireçtaşının beyaz mermere dönüşmesi veya dönüştürülmesi (dolomitization olarak da yazılır)

DOLOMITISE : English Turkish

v. (Britanya İngilizcesi) dolomitlemek, dolomitleşmek, beyaz mermer halini almak, dolomite dönüşmek veya dönüştürülmek, kireçtaşından beyaz mermere dönüşmek veya dönüştürülmek (dolomitize olarak da yazılır)

DOLOMITIZATION : English Turkish

n. (Amerikan İngilizcesi) dolomitizasyon, dolomitleme, dolomitleşme, beyaz mermer halini alma, dolomite dönüşme veya dönüştürülme jeokimyasal süreci, kireçtaşının beyaz mermere dönüşmesi veya dönüştürülmesi (dolomitisation olarak da yazılır)

DOLOMITIZE : English Turkish

v. (Amerikan İngilizcesi) dolomitlemek, dolomitleşmek, beyaz mermer halini almak, dolomite dönüşmek veya dönüştürülmek, kireçtaşından beyaz mermere dönüşmek veya dönüştürülmek (dolomitise olarak da yazılır)

DOLOR : English Turkish

n. keder, elem, dert

DOLORES : English Turkish

n. Dolores, kadın ismi

DOLORIMETRIC : English Turkish

adj. dolorimetrik, dolorimeti ile ilgili, dolorimetriye özgü, ısının neden olduğu ağrının hassasiyetinin ölçülmesi ile ilgili

DOLORIMETRY : English Turkish

n. dolorimetri, ısının neden olduğu ağrının hassasiyetinin ölçülmesi ile ilgili

DOLOROUS : English Turkish

adj. hazin, üzücü, kederli, acıklı

DOLOROUSLY : English Turkish

adv. acı içinde, acı çekerek; efkârlı bir şekilde, kederli bir şekilde, kederle, hüzünle

DOLOROUSNESS : English Turkish

n. acı çekme durumu; efkârlılık, kederlilik, kederli olma durumu, hüzünlülük

DOLOUR : English Turkish

n. keder, dert, elem

DOLPHIN : English Turkish

n. yunus, yunus balığı türünden balık; palamar babası

DOLPHIN SYSTEMS SOCKETS : English Turkish

Dolphin Sistem Soketleri,dssoket, VISUAL BASIC ve C++ çalışma ortamlarında İnternete bağlanmayı sağlayan denetim birimi (finans programları, veri tabanları ve e-posta ağları geliştirmek için kullanılan)

DOLPHINARIUM : English Turkish

n. yunus akvaryumu

DOLT : English Turkish

n. ahmak, alık, salak