English
DOMESTIC VIOLENCE : English Turkish
aile içi şiddet, ev içi şiddet, aile üyeleri (eşler çocuklar vs) arasında gerçekleşen şiddet
DOMESTICABLE : English Turkish
adj. evcilleştirilebilir, ehlileştirilebilir
DOMESTICALLY : English Turkish
adv. yurtiçinde, dâhilen, bir ülkenin içinde; evde, ev içinde, aile arasında
DOMESTICATE : English Turkish
v. uygarlaştırmak, medenileştirmek; evcilleştirmek, evine bağlamak, ev işlerini sevdirmek
DOMESTICATED : English Turkish
adj. evcil, ehli, evine bağlı, ev işlerini seven
DOMESTICATION : English Turkish
n. uygarlaştırma, kültürleme; evcilleştirme, ehlileştirme, yuva sevgisi, evcilleşme
DOMESTICATOR : English Turkish
n. evcilleştiren kimse, ehlileştiren kimse
DOMESTICISE : English Turkish
v. (Britanya İngilizcesi) evcilleştirmek, ehlileştirmek, evcil hale getirmek, insanoğlunun yaşamına alışık hale getirmek (domesticize olarak da yazılır)
DOMESTICITIES : English Turkish
n. iç işler
DOMESTICITY : English Turkish
n. ev hayatı, aile hayatı; evcimenlik, evine bağlılık
DOMESTICIZE : English Turkish
v. (Amerikan İngilizcesi) evcilleştirmek, ehlileştirmek, evcil hale getirmek, insanoğlunun yaşamına alışık hale getirmek (domesticise olarak da yazılır)
DOMESTIQUE : English Turkish
n. (Bisiklet) bir uzun yol bisiklet yarışı ekibinin lidere yardım eden ve yiyecek ve su sağlama sorumluluğu bulunan üyesi
DOMETT : English Turkish
n. kefen kumaşı
DOMIC : English Turkish
adj. kubbe gibi
DOMICAL : English Turkish
adj. kubbe gibi
DOMICIL : English Turkish
n. konut, mesken, ev, ikametgâh; poliçenin ödendiği yer
DOMICIL : English Turkish
v. yerleştirmek, ikamet ettirmek, ödemek (poliçe)
DOMICILE : English Turkish
n. konut, mesken, ev, ikametgâh; poliçenin ödendiği yer
DOMICILE : English Turkish
v. yerleştirmek, ikamet ettirmek; ödemek (poliçe)
DOMICILED : English Turkish
adj. ikametgâhlı, konutlu, meskenli
DOMICILIAR : English Turkish
n. ikinci papaz
DOMICILIARY : English Turkish
adj. eve ait, ikametgâh ile ilgili
DOMICILIARY ARREST : English Turkish
n. evde gözaltı
DOMICILIARY VISIT : English Turkish
evde hasta muayenesi, evi resmi görevle arama
DOMICILIATE : English Turkish
v. ödemek, tediye etmek
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani