Multilingual Turkish Dictionary

English

English
FRUSTRATION OF A CONTRACT : English Turkish

sözleşmeyi feshetme, dış nedenlerden dolayı bir sözleşmenin akdinin engellendiği durum

FRUSTUM : English Turkish

n. kesik koni, (Geometri) kesik koni veya piramit; paralel olarak kesilmiş olan üç boyutlu cisim parçası

FRWY : English Turkish

otoban, ücretsiz ekspres karayolu

FRY : English Turkish

n. kızartma, kızartılmış yiyecek, yavru balık, çoluk çocuk, solda sıfır, önemsiz şey

FRY : English Turkish

v. kızartmak, elektrikli sandalyede idam etmek, yağda kızarmak

FRYER : English Turkish

n. tava, aşçı, kızartmalık piliç

FRYING : English Turkish

n. kızartma

FRYING PAN : English Turkish

kızartma tavası, tava

FRYING SPATULA : English Turkish

kızartma ıspatulası, düz esnek ağzı olan alet (aşçılıkta kullanılan)

FSE : English Turkish

ateş destek elemanı, bir birlik içerisinde hedef ve ateş gücünü koordine etmekten sorumlu olan taktik harekat merkezinin bir bölümü (Askeri)

FSF : English Turkish

Özgür Yazılım Vakfı, İnternet'te yazılım kullanımı özgürlüğünü kısıtlama ve mülkiyet haklarının ortadan kalkması ile ilgili kullanım özgürlüğünü destekleme örgütü

FSH : English Turkish

Folikül uyarıcı hormon, (Medikal) Hipofiz bezi tarafından salgılanan seks hormonu (kadınlarda ovaryen foliküllerinin olgunlaşmalarını, endometriyal büyümeyi ve östrojen hormonlarını stimüle eder; erkeklerde sperm üretimini stimüle der)

FSU : English Turkish

Florida State Üniversitesi, Florida'da bulunan büyük devlet üniversiteleri sistemi (ABD) merkez kampüsü Tallahassee'de olan

FSU : English Turkish

Eski Sovyetler Birliği, eskiden Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği'nden oluşan bölge

FT. : English Turkish

n. fut,
48 santimetreye eşit olan uzunluk ölçüsü birimi

FTC : English Turkish

Federal Ticaret Komisyonu, eyaletler arası ticarette hileli uygulamaları inceleyen bağımsız ABD devlet ajansı

FTP : English Turkish

dosya transfer protokolü, İnternet'te dosya aktarım metodu (Bilgisayar)

FTSE : English Turkish

Financial Times & Stock Exchange, senet endeksleri yayınlayan İngiliz şirket ("Financial times" ve Londra menkul kıymetler borsası tarafından müştereken sahip olunan)

FTV : English Turkish

FTV, moda gösterileri ve yüksek moda dünyası hakkında haberler sunan kablolu televizyon kanalı

FUAD : English Turkish

n. Fuad, Arap ismi

FUBAR : English Turkish

FUBAR, kafası tamamen karışık; (İnternet Dili) tamamen darmadağın olan, hiç düzeltilemeyecek kadar hasarlı, tamir edilemeyecek kadar hasarlı

FUBAR : English Turkish

adj. berbat olmuş ama iyi, (Kanada & ABD argosu) hasar görmüş ancak hala çalışan

FUBSY : English Turkish

adj. bücür, kısa ve şişman, kısa ve tombul

FUCHSIA : English Turkish

n. küpe çiçeği

FUCHSIN : English Turkish

n. fuşin, parlak mavimsi kırmızı boya