Multilingual Turkish Dictionary English

n. Hinnom vadisi, putlara tapan Yahudilerin Moloch ve Baal için çocuklarını kurban ederek diri diri yaktıkları Kudüs'ün batı ve güneyinde yer alan derin ve dar vadi

HINNY : English Turkish

n. katır, bardo

HINT : English Turkish

n. ima, üstü kapalı söz, ipucu, dokundurma, çıtlatma, tavsiye, fikir, işaret, iz

HINT : English Turkish

v. çıtlatmak, üstü kapalı söylemek, dokundurmak, hissettirmek

HINT AT : English Turkish

ima etmek

HINT OF : English Turkish

-nın işareti,
nın belirtisi,
nın küçük bir parçası,
nın habercisi

HINTBOOK : English Turkish

n. ipucu kitabı, bilgisayar oyunlarıyla ilgili olarak ipuçları ve tavsiyeler içeren kitap

HINTER : English Turkish

n. üstü kapalı konuşan, üstü kapalı bir şekilde söyleyen, çıtlatan

HINTERLAND : English Turkish

n. sahilin arkasındaki bölge, limanın gerisindeki bölge, iç bölge

HINTING : English Turkish

adj. imalı

HIP : English Turkish

n. kalça, kıç, kalça eklemi, çatı dış açısı, kuşburnu, gül tohumu, iç sıkıntısı, kuruntu

HIP : English Turkish

v. içini sıkmak

HIP : English Turkish

adj. açıkgöz, modern, farkında olan, haberdar, modaya uygun

HIP BATH : English Turkish

n. portatif küvet, kalçalara kadar içine batacak şekilde su ile doldurulabilen küçük küvet

HIP BONE : English Turkish

kalça kemiği, leğen kemiği, uyluk kemiğinin üst bölümü

HIP EVENT : English Turkish

popüler etkinlik