Multilingual Turkish Dictionary English

HIP FLASK : English Turkish

cep şişesi, yassı kıç cebi şişesi

HIP HIP HURRAH : English Turkish

interj. şa şa şa

HIP HIP HURRAY : English Turkish

Hurra! Oley! Yaşasın! (coşku haykırışı, zafer haykırışı)

HIP HOP : English Turkish

n. hip hop, hip hop müziği, kentsel alanlarda yaşayan Afrika kökenli Amerikalılar tarafından geliştirilen geniş bir müzik kategorisi (rap dancehall ve bazı diğer türleri kapsar)

HIP JOINT : English Turkish

n. kalça eklemi

HIP POCKET : English Turkish

kıç cebi, arka cep

HIP, HIP, HOORAY! : English Turkish

yihhuu!, yaşasın!, heeey! (sevinç narası)

HIPBATH : English Turkish

n. portatif küvet

HIPBONE : English Turkish

n. kalça kemiği, leğen kemiği

HIPHUGGERS : English Turkish

el yerine rahat bir şekilde kalçalar üzerine giyilen pantolon

HIPNOTISE : English Turkish

v. hipnotize etmek, uyuşturmak; büyülemek, kontrol etmek, kontrolüne almak

HIPPED : English Turkish

adj. kalçalı, kabarık (çatı), meraklı

HIPPED : English Turkish

pref. kalçalı

HIPPED ON : English Turkish

adj. meraklı

HIPPIE : English Turkish

n. hippi

HIPPIEDOM : English Turkish

n. hippilik, hippi olma durumu

HIPPO : English Turkish

suaygırı

HIPPOCAMPAL : English Turkish

adj. hipokampal, hipokampüs (beyin çıkıntısı) ile ilgili

HIPPOCAMPUS : English Turkish

n. denizatı, beyindeki beyaz çıkıntı

HIPPOCRAS : English Turkish

n. baharatlı şarap

HIPPOCRATES : English Turkish

n. Hipokrat

HIPPOCRATIC : English Turkish

adj. Hipokrat'a ait

HIPPOCRATIC OATH : English Turkish

hipokrat yemini, doktor yemini

HIPPODROME : English Turkish

n. hipodrom, sirk, gösteri salonu, salon, tiyatro salonu

HIPPOGRIFF : English Turkish

n. yarı kuş, yari at yaratik, kuş başlı at gövdeli yaratık