English
FANCIED : English Turkish
adj. sanılan
FANCIER : English Turkish
n. meraklı, meraklısı, seven kimse
FANCIES HER : English Turkish
ondan hoşlanan, ona bayılan (kıza)
FANCIES HIM : English Turkish
ondan hoşlanan, ona bayılan (erkeğe)
FANCIFUL : English Turkish
adj. hayalperest, kaprisli, garip, acayip, gerçek dışı, hayali, hayal ürünü, fantastik, hayalci
FANCIFULLY : English Turkish
adv. fantastik bir şekilde, fevkalade bir şekilde, garip bir biçimde; yaratıcı bir şekilde; kaprisli bir şekilde, tuhaf bir şekilde
FANCIFULNESS : English Turkish
n. gariplik, tuhaflık; acayip fikirli olma özelliği, tuhaf ve garip olma vasfı; hayali olma özelliği
FANCILY : English Turkish
adv. zarifçe, mükemmel bir biçimde, kibarca, fantazi bir şekilde
FANCINESS : English Turkish
n. gösteriş; hayal gücü, yaratıcılık
FANCY : English Turkish
n. fantezi, hayal, imgelem, düşgücü, düşünce, kanı, beğeni, kapris, kuruntu, zevk, heves, merak, özel zevk
FANCY : English Turkish
v. fantezi kurmak, hayâl etmek, düşlemek, hayal kurmak, tasavvur etmek, düşünmek, sanmak, farzetmek, hoşlanmak, sevmek, istemek, canı istemek
FANCY : English Turkish
adj. fantezi, garip, aşırı, fahiş, süslü püslü, moda, süslü, süs
FANCY BALL : English Turkish
kıyafet balosu, maskeli balo
FANCY DOG : English Turkish
n. süs köpeği
FANCY DRESS : English Turkish
maskeli balo kıyafeti, kıyafet balosu elbisesi, karnaval kıyafeti
FANCY DRESS BALL : English Turkish
kıyafet balosu, maskeli balo
FANCY FREE : English Turkish
adj. boşta, kâlbi boş, sevgilisi olmayan
FANCY GOODS : English Turkish
moda eşya, fantezi mallar, kaliteli mallar
FANCY LADY : English Turkish
zina yapan kadın; erkeğin aşığı; fahişe
FANCY MAN : English Turkish
pezevenk, kadın satıcısı, aşık, sevgili, aptal aşık
FANCY PRICE : English Turkish
fahiş fiyat
FANCY PRICES : English Turkish
uçuk fiyatlar, fahiş fiyatlar
FANCY SHOP : English Turkish
yanlızca süs/dekorasyon eşyaları satan mağaza
FANCY THAT! : English Turkish
interj. onu hayal et! onu bir düşün!(hayret veya hoşa giden süpriz ifadesi)
FANCY UP : English Turkish
v. süslemek, allayıp pullamak
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani