Multilingual Turkish Dictionary

English

English
FEVEROUS : English Turkish

adj. anormal derecede yüksek sıcaklıktan (ateşten) acı çeken; ateşi olan, ateşli; aşırı derecede heyecanlı; ateşin sebep olduğu; ateşe neden olan

FEW : English Turkish

n. az miktar

FEW : English Turkish

adj. az, kıt, azıcık

FEW AGAINST MANY : English Turkish

üyük bir sayıya karşı küçük bir sayı, çoğa karşı az

FEW AND FAR : English Turkish

adv. nadiren, kırk yılda bir

FEW AND FAR BETWEEN : English Turkish

nadir, seyrek

FEWER : English Turkish

adj. daha az, daha küçük bir miktarda olan

FEWER : English Turkish

pron. daha az, daha küçük bir miktar

FEWER THAN : English Turkish

adj.
'dan daha az,
'dan daha küçük, 'dan daha küçük bir miktar

FEWEST : English Turkish

adj. en azı, en küçücüğü, sayısal olarak en küçüğü ifade eden bir kelime

FEWNESS : English Turkish

n. azlık, az miktar

FEY : English Turkish

adj. ölümün eşiğinde olan, gaipten haber veren, kafası karışık, kaprisli, kaçık

FEYNMAN : English Turkish

n. Feynman, soyadı; Richard Feynman (
1988), kuantum mekaniği alanında çok önemli katkıları olan Amerikalı fizikçi, 1965 Nobel Fizik Ödülü sahibi

FEZ : English Turkish

n. Fes, kuzey Fas'ta bulunan bir şehir

FEZ : English Turkish

n. fes

FF : English Turkish

çok yüksek sesle, güçlü, şiddetli, kuvvetli (Müzik)

FF. : English Turkish

ilerideki, müteakip (sayfalar, dizeler, mısralar, vb.)

FHA : English Turkish

Federal Konut İdaresi, konut kredisini sigortalayan ve ilk defa alacaklar için konut alımında yardımcı olan ABD hükümet programı

FHC : English Turkish

Fernando Henrique Cardoso, (1931 doğumlu), 1995'dan 2002'ye kadar Brezilya cumhurbaşkanı

FHF : English Turkish

Fulminan Hepatit Yetmezlik, bazı nedenlerden dolayı ani akut karaciğer yetmezliği (örn. aspirin doz aşımı, hepatit ve karaciğer hasarı)

FIACRE : English Turkish

n. at arabası (dört tekerlekli)

FIANCE : English Turkish

n. nişanlı

FIANCEE : English Turkish

n. nişanlı (kız), sözlü

FIANCHETTO : English Turkish

n. (Satrançta) filin çapraz hareketine olanak sağlamak için bir iki piyonu öne doğru hareket ettirmek suretiyle orjinal pozisyonundan filin hareketi

FIANCHETTO : English Turkish

v. (Satrançta) filin önünü açmak